11. Hukuk Dairesi 2015/13220 E. , 2016/1079 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.03.2015 tarih ve 2014/106-2015/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 06.11.2012 tarihinde ... Noterliği"nin 22105 yevmiye numarası ile Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin... Şti."ndeki hissesini davalı ..."e devrettiğini ve karşılığında çek aldığını, ancak çekin gününde ödenmediğini, davalı aleyhine başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın iptaline, alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin anonim şirket olarak faaliyet gösterdiğini, çekin üzerinde müvekkili ..."in cirosunun bulunmadığını, çekin hisse devri karşılığı alındığını ve davacıya teminat olarak verildiğini, davacıya 25.000,00 TL EFT ile ödeme yapıldığını, açılan davanın kötüniyetli olduğu savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibine konu çekin keşidecisinin ... ve ....Şti. olup lehtarı ... tarafından...isimli şahsa ciro edildiği ve çekin bankaya keşide tarihi üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçtiği halde ibraz edilmediği, çekte davalı ..."in ciro ve imzasının bulunmadığı, dinlenen davacı tanıklarının çekin keşidecisi ile lehtarı arasında hukuki ilişki olduğu yerine lehtar ile çekte keşideci veya ciranta olarak görünmeyen ... arasındaki hukuki ilişkiden bahsettikleri, bu durumda icra takibine konu çekin kambiyo senedi olarak kabulünün mümkün olmadığı gibi yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı ... ve ...A.Ş. yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Dava, hisse devrine karşılık verilen çek bedeli alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu hisse devri 06.11.2012 tarihli devir senedine istinaden yapılmıştır. Senette devir bedeli 25.000,00 TL"nin tamamının davacı tarafça nakden alındığı belirtilmiş olup, devir bedelinin tamamen ödendiğine ilişkin bu yazılı belge karşısında; davacının devir işleminden doğun alacağını HMK’nın 200. ve 201. maddeleri uyarınca yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
Somut olayda davacı iddiasına dayanak olarak süresinde ibraz edilmeyen çeki göstermiş, mahkemece dava konusu çekte davalı ..."in ciro ve imzasının bulunmadığı, bu nedenle çekle ilgisi kurulamayan davalı bakımından çekin yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin çekin delil vasfına ilişkin bu değerlendirmesi yerinde ise de; iddiasını yazılı belge ile ispat edemeyen davacının, bedelin ödendiğinin kesin delil niteliğindeki yemin delili ile de ispat edebileceğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur. Bu nedenle mahkemece, davacıya devre konu bedelin miktarının ne olduğu ve ödenip ödenmediği konusunda yemin teklifi hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre davalı ... "in hukuki durumu konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin icra- inkar tazminatı istemine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin davalı ... A.Ş. yönünden tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin icra-inkar tazminatı istemine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.