11. Hukuk Dairesi 2015/10022 E. , 2016/1078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/12/2014 tarih ve 2014/439-2014/710 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, mudii bulunduğu davalı bankadan rotatif kredi kullandığını, sözleşmeye göre tarihler itibariyle faiz oranlarının belirlendiğini ancak kredinin niteliğine göre faiz oranlarının değişmesi halinde güncel faizlerin uygulanması gerektiğini, davalı bankanın faiz oranları arttığında uyguladığını, ancak düştüğünde uygulamadığını ileri sürerek, müvekkilinden alınan haksız faizlerin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL"sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı ıslah dilekçesi ile talep miktarını 4.145,78 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki kredi ilişkisinin uzun süredir devam ettiğini, rotatif kredide faiz ve komisyonun piyasa koşullarına göre değişkenlik gösterdiğini, faiz ve komisyonların da üç aylık devrelerde tahsil edildiğini, davacının gönderilen hesap ekstrelerine itiraz etmemiş olması nedeniyle hesap özetlerinin kesinleştiğini, davacıya yeni kredi kullandırılmaması üzerine dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın bankacılık sözleşmesinden kaynaklandığı nazara alındığında on yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, davacıya kullandırılan kredinin rotatif kredi niteliğinde olduğu, dönemsel ödemelerin değişkenlik gösterdiği, cari faizlerin oranına göre yapılacak ödeme miktarının da bu doğrultuda değiştiği, kredinin açık olduğu süre boyunca oluşacak faiz oranlarından etkileneceği, davalı bankanın 14/02/2013 tarihinden itibaren farklı kredi faizleri uygulamaya başladığı, faiz oranlarındaki bu farklılık sebebiyle davacıdan toplam 4.145,78TL fazla ödeme alındığı, ayrıca davacının hesap hareketlerinden haberdar olmasının ve itiraz etmemesinin yalnızca İİK"nın 68. madde hükmünün uygulanması anlamında değer taşıdığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 176 ve devamı maddeleriyle hüküm altına alının ıslah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnalarından olup, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesi olarak tanımlanmaktadır. Islahın ne şekilde yapılacağı ise aynı yasanın 177/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ıslah yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde davasını 1.000,00 TL üzerinden açmış ve yargılama sırasında sunduğu 06.11.2014 tarihli dilekçesi ile dava değerini 4.145,78 TL "ye çıkararak, kısmi ıslah talebinde bulunmuştur. Ancak Islah dilekçesi mahkemece davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasanın 36. maddesinde yerini bulan adil yargılanma hakkının bir unsuru da hukuki dinlenilme hakkıdır. HMK"nın 27.maddesi uyarınca, tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olması, bilgi sahibi olduğu konuda açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi, mahkemenin tüm iddia ve delilleri nazara alarak kararını gerekçeli olarak vermesi gerekir. Bu itibarla, mahkemece ıslah dilekçesinin davalıya tebliği sağlanmaksızın, ıslah ile artırılan dava değeri üzerinden hüküm kurulması doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.