Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15794
Karar No: 2018/22524
Karar Tarihi: 18.10.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/15794 Esas 2018/22524 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/15794 E.  ,  2018/22524 K.

    "İçtihat Metni"



    ..
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı DEDAŞ vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının davalılardan ... ... .’ye ait işyerinde şoför olarak çalışmakta iken ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olması sebebiyle talep edilen alacaklardan birlikte sorumlu olduklarını, davacının çalıştığı süre boyunca kullandığı araçlara ait görev emirleri incelendiğinde fazla çalışma yaptığının anlaşılacağını, buna rağmen fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıların cevaplarının özeti:
    Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı ... ... . vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... ... Dağıtım A.Ş’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının fazla çalışma ücreti alacağının belirlenmesi ve fazla çalışma ücretinden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin fazla çalışma ve tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu uygulama Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile benimsenmiştir. Yargıtay kararlarında istikrarlı olarak işçinin uzun süre aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, işçinin izinli, mazeretli ve tatil günlerinde dinlenme hakkını kullanmadan yıllarca sürekli çalıştığının düşünülemeyeceği göz önüne alınarak hüküm altına alınan fazla çalışma ve tatil ücreti alacaklarından dosya içeriğine uygun bir indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Aksine bir kabul yani “takdiri indirim” adı altında indirim oranın tamamen mahkemece takdir edilmesi gerektiği düşüncesi, uygulama ile varılmak istenen amaç ile bağdaşmayacağı gibi işçinin hakkına ulaşamaması tehlikesine de ... açabilecektir.
    Açıklanan nedenlerle fazla çalışma ve tatil alacaklarından yapılacak indirimin “hakkaniyet indirimi” ya da “takdiri indirim “olarak nitelendirilmesi doğru olmayacaktır. İndirim, işçinin yılın belli dönemlerinde çalışmadığı karinesine dayalı olduğundan “karineye dayalı makul bir indirim” ifadesinin kullanılmasının daha doğru olacağı kuşkusuzdur (HGK’nun 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K. sayılı kararı).
    Fazla çalışma iddiasında, fiili bir olgu söz konusu olduğundan, kural olarak işçi tatil çalışmalarını ve fazla çalışma yaptığını her türlü delille, bu bağlamda tanıkla da ispat edilebilir. İspat konusunda ... yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları ve benzeri belgeler delil niteliğindedir. Ancak çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Ne var ki, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İşçinin tatil günlerindeki çalışmaları ile fazla çalışmaların yazılı belgelere, işveren kayıtlarına veya kesin delillere değil tanık anlatımına dayalı olması durumunda mahkemece, indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da işçinin uzun süre her gün fazla çalıştırılmasının ya da bütün tatil günlerinde çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği, yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği, işyerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli ... gördürüldüğünün varsayılamayacağı; işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği karinesi göz önünde tutularak, hesaplanan tatil ve fazla çalışma alacaklarından makul bir indirim yapılması gerektiği hususu değerlendirilmelidir.
    Nitekim fazla çalışma iddiasının takdiri delil ile kanıtlanması durumunda indirim yapılması gerekeceği hususu Hukuk Genel Kurulu"nun 04.02.2009 gün ve 2009/9-2 E., 2009/48 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/9-419 E., 2009/475 K.; 05.05.2010 gün ve 2010/9-239 E., 2010/247 K.; 06.04.2011 gün ve 2010/9-748 E., 2011/60 K.; 27.04.2011 gün ve 2011/9-41 E., 2011/237 K.; 14.11.2012 gün ve 2012/9-844 E., 2012/794 K.; 19.06.2013 gün ve 2012/9-1685 E., 2013/852 K. ve 30.10.2013 gün ve 2013/9-254 E., 2013/1504 K.: 29.01.2016 gün ve 2015/22-1616 E., 2016/28 K. sayılı kararlarında da aynen benimsenmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.2018 T, 2015/9-3555 E., 2018/184 K. sayılı kararı)
    Dosya kapsamına göre, şoför olarak çalışan davacı her gün 08.00’ de çalışmaya başladığını, bu çalışmasının saat 20.00, 23.00’e kadar devam ettiğini, bu çalışmalarına ait fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının husumetli olduğu, davalı tarafın tanık dinletmediği, dosyada mevcut göre emirlerine göre davacının 06.00’de işe başlayıp, 16.30-16.45-17.30-17.40-18.15-19.30 saatleri civarında döndüğü, haftanın beş günü bu şekilde çalıştığı, bunun dışında ortalama iki haftada bir cumartesi veya pazar günü çalıştığının tespit edildiği ifade edilerek, anılan görev emirleri doğrultusunda davacının fazla çalışma süresi belirlenmiştir. Böylece bilirkişi raporunda, davacının bir hafta haftada beş gün 06.00-17.30 saatleri arasında çalışmak suretiyle haftada beş saat, diğer hafta, altı gün aynı saatler arasında çalışmak suretiyle haftada on beş saat fazla çalışma yaptığı benimsenerek buna göre fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece fazla çalışma ücretinin kayıtlara göre hesaplandığı ifade edilerek, bilirkişi raporunda belirlenen fazla çalışma alacağından herhangi bir takdiri indirim yapılmadan hüküm tesis edilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyada mevcut görev emirlerinde belirtilen saatlerin tek tek değil, ortalama ve genel bir şekilde ele alındığı anlaşılmakta olup, bu değerlendirme şekline göre fazla çalışma ücretinin kayıtlara göre hesap edildiğinden söz edilemez. Bu itibarla, mahkemece dosyada mevcut kayıtlar tek tek ele alınarak genelleme yoluna gidilmeden fazla çalışma süresi ve fazla çalışma alacağı hesaplanabildiği takdirde, indirim yapılmadan; hesaplanamadığı takdirde ise makul bir indirim yapılarak karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur. Belirtilen yönler dikkate alınmadan hatalı hukuki değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi