20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15748 Karar No: 2016/752 Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15748 Esas 2016/752 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/15748 E. , 2016/752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2012 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ... köyünde bulunan 169 ada 12 parsel sayılı 449,47 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedenine dayanılarak bahçe niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., zilyetlik koşullarının oluşmadığı Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceği iddiasıyla, tesbitin iptali ile ... adına tesbit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; 169 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile yayla niteliğiyle ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından eksik ve denetime elverişsiz bilirkişi raporlarıyla karar verildiği gerekçesiyle temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/04/2014 tarih ve 2013/7641 Esas 2013/11167 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; yörede 27/03/1996 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin evraklar getirilerek yapılan keşifte uygulanmamış, taşınmazın yayla olarak tesciline karar verilmiş ise de usulüne uygun olarak yayla araştırması yapılmamış ve imar ve ihya ile zilyedlik hususları, olgulara dayalı olarak açıklanmamış ve belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz..." denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 169 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle ...si adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 5602 sayılı Kanun hükümlerine göre 1954 yılında yapılan arazi kadastro çalışması vardır. Bu çalışmada dava konusu taşınmaz kadastro çalışma alanı sınırı dışında kalan ve kadastro görmeyen yerlerdendir. Ayrıca, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/03/1996 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesine göre yapılıp 25/12/2009 tarihinde ilân edilen fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları ve 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07/11/2012 - 06/12/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.