Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/7393 Esas 2015/11383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7393
Karar No: 2015/11383

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/7393 Esas 2015/11383 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/7393 E.  ,  2015/11383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 04.02.2015 gün ve 16569-839 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 250.60 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 57.60 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 02.06.2015(Salı)

    KARŞI OY YAZISI

    Davalının, bir ağacın altında başka bir erkekle görüşürken müşterek çocukları tarafından görüldüğü, telefonla gizli görüşmelerinin olduğu, olayı soran oğluna "babadan zaten boşanacağım" dediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacının, bu olaydan sonra eşini getirmek için gitmiş olması, "af" olarak değerlendirilmiş, dava reddedilmiştir. Davacının iyiniyetli bu girişimine karşın davalı ortak konuta dönmemiştir. Davalının gerçekleşen tutumu güven sarsıcı niteliktedir ve Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesindeki yükümlüğüne aykırıdır. Davacının eşini getirmek için gitmiş olması, başka olgular bulunmadıkça tek başına "af" olarak değerlendirilemez. Davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla davacının karar düzeltme talebi haklı ve yerinde olup, kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.