18. Ceza Dairesi 2016/18852 E. , 2017/2780 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Almus Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2016 tarihli ve 2015/79 esas, 2016/13 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/11/2016 tarih, 2016/392586 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, her ne kadar sanığın hırsızlık amacıyla müştekinin evine girdiği ve bu durumda katılanın rızasından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile konut dokunulmazlığının ihlali suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, katılanın ifadelerinde sanığı daha önceden tanıdığı için gece misafir olarak kendi rızası ile evine kabul ettiğini beyan ettiği, katılanın bizzat kendi ifadeleri ve tanık beyanlarına göre sanığın katılanın evine rıza ile girdiği ve gece misafir olarak kaldığında bir tereddüt bulunmadığı, sanık katılanın evinden ayrıldıktan bir kaç gün sonra katılan eşyalarını kontrol ederken evinde bulunan altınların yerinde olmadığını fark ederek sanıktan şüphelenmesi üzerine sanık hakkında dava açılarak hırsızlık suçunun yanında yukarıda bahsedilen gerekçe ile konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da ceza verildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1. maddesinde yer alan "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, somut olayda katılanın rızasına aykırı olarak evine girme durumu söz konusu olmadığı cihetle, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir”denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 116/1. maddesi: “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü içermektedir.
İncelenen dosyada; katılan ve sanık beyanlarına göre katılanın evinde misafir olarak kaldığı, sanık evden ayrıldıktan sonra katılanın eşyalarının evde olmadığını fark edip şüphelenmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ve sanığın üstünde katılana ait saatin bulunduğu, konut dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçlarından dava açılıp mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, somut olayda sanığın katılanın evine rızayla girdiği, rıza ile girdikten sonra buradan çıkmama durumunun söz konusu olmaması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun maddi unsurunun gerçekleşmediği halde, TCK’nın 116/1. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ... hakkında, Almus Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2016 tarihli ve 2015/79 esas, 2016/13 sayılı kararının kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2- Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan yasa maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçundan BERAATİNE,
3- Hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.