Esas No: 2019/5667
Karar No: 2019/10995
Karar Tarihi: 06.11.2019
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi evrakta sahtecilik - mühürde sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/5667 Esas 2019/10995 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/5667 E. , 2019/10995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında; 1-TCK’nın 158/1-d, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede ve mühürde sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın sahte plaka ve adına tanzim edilmiş sahte nüfus cüzdanı ile müştekiye ait şirketten, Ankara gümrüğüne teslim edilmek üzere aldığı 170.000 TL değerindeki 1000 koli çakmağı teslim etmeyerek udesine geççirmek suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
A)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 14/11/2006 ile inceleme tarihleri arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve mühürde sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225. (1412 sayılı CMUK’nun 257 ve 150) maddesiuyarınca hükmün konusunun iddianamede gösterilen fiilden ibaret olması ve ek savunma verilerek başka bir suçtan yargılama yapılarak mahkumiyet kararı verilmesinin mümkün olmaması karşısında, sanık hakkında açılan davada sahte plaka, nüfus cüzdanı ve tescil belgesi düzenlenmesinden dolayı TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarının talep edildiği, iddianamedeki sevk ve tavsife göre, mühürde sahtecilik suçundan açılmış bir davanın bulunmadığı, dolayısıyla hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan mühürde sahtecilik suçundan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği ve yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hakim veya mahkemece yapılan işlemlerin hükümsüz olacağı gözetilmeden, Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararından sonra sanığın görevli mahkemede savunması alınmadan, delil takdiri yapılarak yokluğunda karar verilmek suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 7, 147/1 ve 191/3-b maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
a-İddianame ile talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 202/2 maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
b-Dairemizin 27.11.2013 tarihli bozma ilamından önce sanık hakkında TCK’nun 155/2 maddesi gereğince neticeten 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına hükmedildiği; söz konusu hükmün yalnızca sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi yani aleyhe temyiz bulunmaması karşısında 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil oluşturması ve aleyhe bozma yasağına rağmen, sanık aleyhine hüküm doğuracak şekilde bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın kazanılmış hakkının olduğu gözardı edilerek 1 yıl 8 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına hükmedilmek sureti ile aleyhe bozma yasağına aykırı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.