12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12468 Karar No: 2018/7697 Karar Tarihi: 04.09.2018
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12468 Esas 2018/7697 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/12468 E. , 2018/7697 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, e, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay günü sanığın idaresindeki minibüsle bölünmüş, üç şeritli ve tek yönlü, asfalt kaplama, düz ve kuru yolda seyir halindeyken, aracının altına girdiğini beyan ettiği bir jantı çıkarmak için en sol şerit üzerinde aracını durdurup, aracın altından jant parçasını çıkarmak istediği esnada, aynı yönde ve şeritte seyir halinde olan katılanın idaresindeki aracın sanığın minibüsüne sağ arka tarafından çarpması neticesinde katılanın hayati tehlike geçirecek ve beşinci dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda, oluşa ve tespit edilen yol koşullarına uygun olduğu anlaşılan ve sanık sürücünün asli kusurlu olduğu tespitini içeren 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasında ve TCK"nın 50/2. maddesinde yer alan düzenleme göz önünde bulundurularak seçimlik olarak hükmolunan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede bu nedenlerle bozma öneren görüşlere iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın 53. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının taksirli suçlar bakımından uygulama imkanı bulunmadığının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin (1) ile numaralandırılan maddesinin altıncı paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.