Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın SGK’da çalıştığını söyleyerek menfaat temin etmesi şeklinde iddia ve kabul edilen eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10.06.1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.05.2000 gün ve 111-117; 27.12.2011 gün ve 2010/1-158-2011/296 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. CD’nin 17/02/2014 tarih ve 2014/1705-2014/1546 sayılı ilamıyla Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği belirlendiğinden, bu kapsamda yapılan incelemede; Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafi ve sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 06.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.