3. Hukuk Dairesi 2015/19954 E. , 2017/5821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ...Ş."nin 0506 826 61 49 nolu telefon abonesi iken 22/11/2010 tarihinde "19"luk tarifelerine" abone olduğunu, tarife değişikliği sırasında 6 aylık abonelik süresi dolmadan aboneliğini iptal ettirmesi halinde para cezası ödeyeceğinin kendisine söylendiğini, bu sebeple 6 aylık sürenin dolmasını beklediğini ve bu süre geçtikten sonra 05/07/2011 tarihinde aboneliğini iptal ettirerek... geçtiğini, tüm borcunu ödediğini ancak hakkında 08.08.2011 tarihli faturada 92,70 TL borç tahakkuk ettirdiğin...ile telefon ile görüşerek böyle bir borcun olmadığını, buna ilişkin herhangi bir sözleşme imzalamadığını, varsa bu sözleşme ve borcun yeni adresine yazılı olarak bildirilmesini talep ettiğini, yeni adres bilgilerini içerir dilekçesini iadeli taahhütlü olarak davalı firmaya gönderdiğini, yaptığı araştırma sonucu ...i hesabından 92,70 TL ana para karşılığı haciz yolu ile 301,00 TL tahsil edildiğini öğrendiğini,yaptığı görüşme neticesinde davalı tarafın Vakıf Bank hesabına haciz yoluyla kesilen paranın tamamı yerine 87,00 TL iade yapıldığını bildirdiği, icra takibinin bildirdiği bu yeni adrese yapılmayıp, özellikle eski adrese yapılarak bilgisi dışında maaşından haciz yoluyla kesinti yapılmasına sebebiyet verildiğini belirterek davalı ..."dan 301,00 TL ve 79,99 TL’nin faizi ile davalılardan 5.000,00 ’er TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; M. Birlik Hukuk Bürosunun tüzel kişiliği olmadığından taraf olamayacağını, davacının borcu sebebiyle davacı aleyhine takip yapıldığını, usulune uygun tebligat yapılarak, hesabına haciz konularak borcun tahsil edildiğini, davacının başvurusu üzerine asıl alacak borcunun 12,71 TL, işlemiş faiz borcunun 11,76 TL olarak tahsilat tarihi itibariyle hesaplandığını, davacının borcuna fazla tahsil edilen 89,00 TL’nin iade edildiğini, davacının kusurlu olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddi ile davalı ...yönünden alacak davasının kısmen kabulü ile,142,39 TL "nin icra dosyasında yapılan son kesinti tarihi olan 05/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den tahsili ile ,manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2000,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş "den tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı ...tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ...vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur.
Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, dava konusu nedenden kaynaklanan ihlaller manevi tazmin yolu ile giderim kapsamında düşünülemez.
Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.
Manevi zarar,kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar,kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir.Objektik eksilmeden ise,sadece o kişi için değil;toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara(duruma)düşmeleri anlaşılmaktadır.Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır.Bunlar,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar(TCK 125 ),kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md),isme saldırı(TMK 26.md),nişan bozulması (TMK 121 .md),evlenmenin feshi(TMK 174),babalığın benimsenmemesi(MK 286 ),bedensel zarar ve öldürme(BK 56 ) ile kişilik haklarının zedelenmesidir.(BK 58).TMK 24 ve TBK 58. maddede belirtilen kişisel çıkarlar;kişilik haklarıdır.Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir.Kişisel varlıklar ,insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimdir.(4.H.D. 08.04.1996 tarih,1996/3713 esas ,1996/4111 karar)
Somut olayda,davaya konu olayda manevi zararın esaslı unsurunu teşkil eden kişilik değerlerindeki objektif eksilme noktasına ulaştığının kabulü mümkün değildir.
Hal böyle olunca, manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilemediğinden manevi tazminat yönünden davanın tümden reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davalının manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.