10. Hukuk Dairesi 2018/2767 E. , 2018/10108 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilâmda belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, mahkemece, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanununun ilgili hükümleri de esas alınmak suretiyle kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı özel bir duyarlılık ve özenle ortaya konulmalıdır.
Eldeki davada, davacı, davalıya ait işyerinde 16.04.2001 tarihinde işe girerek poğaça ustası olarak çalışmaya başladığını ve 24.08.2006 yılına kadar çalıştığı halde hizmetlerin Kuruma eksik bildirildiğinden bahisle 16.04.2001 - 08.08.2002 , 01.08.2003 – 11.08.2003, 01.06.2004 - 22.04.2004 ve 20.02.2005 - 26.04.2005 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde sigortaya bildirilmeyen sürelerin tespitine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemenin ilk kararında; “16.04.2001 - 08.08.2002 tarihleri arasında 472 gün asgari ücretle davalılardan ..."a ait ... Pastanesi işverenliğinde poğaça börek işçisi olarak çalıştığının, b-) Yine; 01.08.2003 - 11.08.2003 tarihleri arasında 10 gün, 01.06.2004 - 22.06.2004 tarihleri arasında 21 gün, 20.02.2005 - 26.04.2005 tarihleri arasında 64 gün, Poğaça ve börek imalat işçisi olarak asgari ücretle davalılardan ... Gıda İhtiyaç Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait işyerinde Kuruma bildirilmiş olan primleri hariç tutularak ve taleple bağlı kalınarak çalıştığının tespitine”, hükmettiği anlaşılmış olup davalı kurum vekilinin temyizi üzerine incelenen dava, dairemizin 31.10.2011 tarih, 2010/6690 E. - 2011/15053 K. sayılı kararı ile eksik inceleme gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir.
Bozmadan sonra dinlenen bordro tanıkları ... ve ... davacının davalı işyerinde çalıştığını beyan etmişlerdir. Dosya içeriğine, toplanan delillere ve özellikle ... ve ...’ın beyanları gözetildiğinde davacının 01.08.2003 - 11.08.2003, 01.06.2004 - 22.06.2004 ve 20.02.2005 - 26.04.2005 tarihleri arasındaki sürede eksik bildirilen günlerin kabulü gerekirken reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.