11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10041 Karar No: 2016/1054 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/10041 Esas 2016/1054 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2015/10041 E. , 2016/1054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.11.2014 tarih ve 2012/447-2014/455 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 1999/489 sayı ile akdedilen tarımsal kredilere mahsus ikraz sözleşmesi uyarınca davalıya hayvancılık kredisi kullandırıldığını, süresinde ödenmeyen kredi alacağının tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/234 Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının 27.05.2009 tarihli dilekçe ile borca ve takibin dayanağı olan kredi sözleşmesinde bulunan imzaya itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün imzaya itirazı inceleme yetkisinin bulunmadığını, ileri sürerek 8.440,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankadan kredi kullanmadığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, kredi sözleşmesi uyarınca kendisine ödenme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin imzalandığı 1999 yılında davalı Banka"nın ... Şubesi"nde banka müdürü ve personelinin dahil olduğu çok sayıda sahte belgeyle ile kredi kullanımı olduğu, bu olaylar nedeniyle davacı Banka aleyhine dörtyüz civarında menfi tespit davası açıldığı, bunların neredeyse tamamının davacı banka aleyhine sonuçlandığı, davacının alacağına dayanak gösterdiği kredi sözleşmesinde bulunan imzanın davalı tarafından inkar edildiği, bu doğrultuda imza incelemesi yoluna gidildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan raporda alacağın dayanağı olduğu belirtilen kredi sözleşmesinde davalıya atfedilen imzanın davalının eli ürünü olmadığının belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.