19. Hukuk Dairesi 2015/10247 E. , 2015/15234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayiilik sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, buna göre; davalı şirketin cari hesap kayıtlarında bulunan toplam 42.956,69 TL mal iadesine konu malların müvekkiline iadesi koşuluyla hesaplanan 70.600,00 TL"ye karşılık olmak üzere müvekkili tarafından davalıya 28.08.2010 tarihli 70.600,00 TL bedelli çekin verildiğini, ancak davalı şirketin iadeye konu malları müvekkiline teslim etmediği gibi bu hususta davalıya keşide edilen ihtarnamenin de semeresiz kaldığını ileri sürerek davacının davalıya 42.956,69-TL. borçlu olmadığının tespiti ile bu miktarın 28.08.2010 tarihli 70.600,00-TL değerindeki çek bedelinden takas ve mahsubu ile söz konusu çekin bu miktar kadar kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12.11.2010 tarihli dilekçesi ile, çek bedelinin tahsil edildiğini, bu nedenle davanın istirdat davası olarak devamı ile 42.956,69 TL’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 17.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, yanlar arasındaki sözleşmenin halen ayakta olduğunu, sözleşmede fesih usulünün belirtildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, mal iadesi konusunda sözleşmede düzenleme bulunduğunu, buna göre malların davacı şirket tarafından iade alınmasının gerektiğini, bu konuda davacıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, davacının temerrüde düştüğünü, öte yandan müvekkilinin sözleşmenin ek protokolü gereğince davacı adına düzenlediği 12.07.2010 tarihli 39.090,50.-TL. tutarlı faturanın da davacı şirket tarafından müvekkili şirkete iade edildiğini, bu konudaki yasal yollara müracaat haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki 22.01.2009 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesinin 17.07.2010 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğinin tespiti veya söz konusu sözleşmenin 17.07.2010 tarihinden itibaren feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin feshedilmediğini, bu konuda taraflar arasında yapılmış bir fesih anlaşmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalıdan 42.956,59-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesabın 17.07.2010 tarihinde sonlandırılması amacıyla davacı tarafından davalıya 28.08.2010 keşide tarihli 70.600,00-TL bedelli çekin verildiği, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği sonucuna varıldığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacının kendisine iade edilmesi gereken 42.956,69.-TL tutarın, 70.600,00.-TL tutarlı, keşide yeri Torbalı, keşide tarihi 28/08/2010 tarihi olan ...şubesine ait çekin ödenme tarihi olan 28.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan istirdatına, birleşen dava yönünden ise; yanlar arasındaki 22/01/2009 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesinin 17.07.2010 tarihinde karşılıklı olarak fesih edildiğinin tespitine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.