Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8386
Karar No: 2021/1628
Karar Tarihi: 25.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8386 Esas 2021/1628 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/8386 E.  ,  2021/1628 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sırasında ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada ... parsel sayılı 68.653.079,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve diğerleri, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 101 ada 1688 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile birleşen 2014/29 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 6.439,09 metrekare, birleşen 2014/20 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (F) ve (G) harfleri ile gösterilen sırasıyla 4.085,00 ve 1.144,80 metrekare, birleşen 2014/30 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 13.636,29 metrekare, birleşen 2014/27 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A), (C), (D) harfleri ile gösterilen sırasıyla 1.915,18, 6.127,37 ve 5.289,00 metrekare, birleşen 2014/28 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen 7.066,00 metrekare, birleşen 2014/21 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 5.821,23 metrekare, birleşen 2014/26 Esas sayılı dosyadaki fen bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 13.460,37 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin ayrı parsel numarası altında davacılar adına tarla vasfıyla tesciline, bakiye 68.588.095,26 metrekare yüzölçümündeki bölümün aynı parsel numarası altında orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar vekili tarafından reddedilen bölümlere yönelik olarak, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından ise kabul edilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve davacılar tarafından dava konusu edilen ve reddedilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin dört tarafının orman parseli ile çevrili orman içi açıklık vasfında olduğu, orman içi açıklık vasfındaki yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davacılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Davalı Hazine ve Orman İdaresinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece kabul edilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; yörede 3402 sayılı Kanun uygulamalarına esas olmak üzere 2006 yılında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olup olmadığının eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Her ne kadar hükme esas alınan orman bilirkişi raporlarında kabule konu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1963 tarihli memleket haritası ve 1970 tarihli hava fotoğrafındaki konumları incelenerek; orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de; bazı orman bilirkişi raporları renkli olmadığından memleket haritasındaki görünümleri denetlenemediği gibi, Harita Genel Müdürlüğünün resmi sitesinde yapılan araştırmaya göre, yöreye ait 1955, 1956, 1959 tarihlerinde çekilen hava fotoğrafları bulunduğu halde bilirkişilerce daha eski tarihli bu hava fotoğraflarını incelenmeksizin daha yakın 1970 tarihli hava fotoğrafındaki konuma göre değerlendirme yapılmış; çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösterir şekilde yine denetimin sağlanabilmesi bakımından 1970 tarihli hava fotoğrafı kadastro paftası ile aynı ölçekte çakıştırılmamış; keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların kabule konu çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna ilişkin beyanlarının denetlenmesi yönünden taşınmazların kadastro tespitinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarındaki durumlarının incelenmesinin zorunlu olduğu da göz ardı edilmiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    O halde; Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek
    memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi