
Esas No: 2014/11258
Karar No: 2015/104
Karar Tarihi: 12.01.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11258 Esas 2015/104 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, dava konusu taşınmaz üzerindeki iki katlı evin kendilerine ait olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
-2-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi, satış bedeli üzerinden alınacak harcın kimlerden ne oranda alınacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dosya içerisinde dava konusu 718 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki iki katlı evin davalılara ait olduğuna ilişkin 30.12.2013 tarihinde kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2013 tarihli 2013/448-130 sayılı ilamı mevcuttur. Bu durumda yukarıda açıklandığı şekilde muhdesat ve arza isabet eden oranların bilirkişi raporunda belirlenmesi ve satış sonunda satış bedelinin bölüştürülmesinde muhdesata isabet eden kısım yönünden muhdesat sahibi paydaşlar lehine oran kurulması, geri kalan kısmın ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde muhdesat oranı kurulmadan taşınmazın satışına karar verilmesi doğru olmadığı gibi;
Öte yandan taşınmazın satış bedeli üzerinden alınmasına karar verilen binde 11,38 oranındaki harcın paydaşlardan hangi oranda alınacağının hüküm sonucunda gösterilmemesi de isabetli görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.