18. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20222 Karar No: 2014/628 Karar Tarihi: 20.01.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2013/20222 Esas 2014/628 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Kamulaştırma Yasası'na göre taşınmaz malın tescilini ve bedelinin tespitini istemiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş ancak davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay ise bilirkişi raporunun yeterli olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Tarım arazilerinin getireceği net gelir üzerinden yapılan değerlendirmelerde istatistiki bilgilere dayalı verilerin kullanılması gerektiğini belirten Yargıtay, davada maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin de göz ardı edildiğini belirtmiştir. Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davalarında, kamulaştırılan taşınmaz malın sicil kaydı üzerindeki durumu da dikkate alınmalıdır. İlgili kanun maddeleri ise şunlardır: 2942 sayılı Kanun'un 4650 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi, 6001 sayılı Kanun'un 22.maddesinin (1) nolu bendi ve aynı Kanun'un Geçici 1. maddesinin (5) nolu bendi, ve Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Kanun ile değişik 10. maddesinin 11. fıkrası.
18. Hukuk Dairesi 2013/20222 E. , 2014/628 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1-Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, bir yılda çift ürün alınabilen yörelerde dahi bu ürünlerin hazırlık ve yetişme süreleri dikkate alındığında bir yılı aşan süre gerektiği de gözönünde bulundurularak, genellikle iki yılda üç ürün esası uygulanmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu yön dikkate alınmadan hükme esas alınan raporda tek ürün (çilek-açık tarla) üzerinden değerlendirme yapılmış olması, 2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır. Buna göre; mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede ekilmesi mutad olup, sulu tarım arazilerinde münavebeye alınacak ürünlerin neler olduğu ve bu ürünlerin 2012 yılı itibarıyla dekar başına ortalama verimi ve üretim gideri ile kg başına ortalama satış fiyatları ... ilçe müdürlüğünden sorulup bu verilere uygun olarak değerlendirme yapılması gerektiğinin düşünülmemiş olması, 3-13.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6001 sayılı... Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 22.maddesinin (1) nolu bendi “Genel Müdürlük, görev alanına giren her türlü karayolunun yapımı, geliştirilmesi, çevresinin korunması ve düzenlenmesi ve/veya tesislerin yapımı için gerekli taşınmazları kamulaştırma yetkisine sahiptir” hükmünü ve aynı Yasa"nın Geçici 1. maddesinin (5) nolu bendi ise “Genel Müdürlüğün mülkiyetinde iken 5018 sayılı Kanunun Geçici 12. maddesi gereğince Hazineye devredilen taşınmazlardan satışı yapılmamış, başka kurum ve kuruluşlara tahsis edilmemiş ve devredilmemiş olanların mülkiyeti, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde Genel Müdürlüğe devredilir” hükmünü içermekte olup, Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin 11. fıkrasına göre kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Dava dilekçesinde davacı idarenin terkin talebi bulunduğu gözetilmeksizin kamulaştırılan taşınmazın terkini yerine idare adına tesciline karar verilmesi, 4-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların niteliği gereği, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davacı idare yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 5-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların 2012 yılı itibarıyla yaş ve cinslerine göre rayiç değerlerini gösterir listenin gıda, ... ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.