17. Ceza Dairesi 2016/12136 E. , 2018/13212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1232 Esas 2013/106 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı üçüncü bir kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanıkların artık eşya üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan fotoğraf makinelerini sattıkları yeri göstermesi sonucu fotoğraf makinelerini satın alan kişiden alınarak mağdura iadesinin 168. madde anlamında sanıklar tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulü mümkün olmayacağından, ancak sanıkların suça konu fotoğraf makinelerini sattıkları yerden ücretini ödemek suretiyle geri alarak mağdura aynen iade etmeleri veya sanıklar ya da sanıkların girişimleri sonucu üçüncü bir kişi tarafından suça konu malın bedelinin mağdura ödenmesi vb. hallerinde 168. madde anlamında bir iade ve tazminden bahsetmek mümkün olacağından, dosya içeriğine ve oluşa göre, sanıkların haksız biçimde sağladığı kazancın devam ettiği ve fotoğraf makinelerini satın alan 3. kişi konumundaki, hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraat kararı verilen ...’ın zararının sanıklarca karşılanmadığı anlaşıldığından, sanıklar lehine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, hüküm tesis olunurken TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Soruşturma aşamasında sanıklara zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen ücretin sanıklara, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasına T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi ve yargılama giderlerinden müdafi ücretinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.