Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19815 Esas 2017/5752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19815
Karar No: 2017/5752
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19815 Esas 2017/5752 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19815 E.  ,  2017/5752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde davalı Kurumca tahakkuk ettirilen 1.990,57 Tl den borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir .
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir .
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ; kira kontratına göre taşınmazın tümünün kooperatife kiralandığını, 2008 yılı Kasım ayı sonu -2009 yılı Temmuz ayı ortasına kadar geçen sürede taşınmazın kooperatif ve başkan .... tarafından fiili olarak kullanılmadığını, bu sürede elektrik aboneliğinin devam ettiğini, dosyada bulunan resmi yazılarda taşınmazın başka kişiler tarafından kooperatifin izni dışında kullanıldığının resmi makamlarca tespit edildiğini, bundan dolayı belirtilen dönem içinde yapılan elektrik sarfiyatına karşılık olan elektrik faturalarından kooperatif ve başkan ...."un sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulülüne karar verilmiş sözkonusu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir .
    Dava, davalı kurum tarafından gönderilen otomatik dönem tahakkuku ve endeks esaslı olmayan ek tahakkuka yönelik menfi tespit davası niteliğindedir .
    Uyuşmazlık, aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davacı abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
    Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davacı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece; aboneliği iptal ettirilmedikçe fiili kullanıcının kullandığı elektrik bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kabul edilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın reddi yönünden hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ; hükmün davalı yararına BOZULMASINAve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.