4. Hukuk Dairesi 2014/10873 E. , 2014/13378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/469-2014/54
Davacı İ.. B.. vekili Avukat H. M. tarafından, davalı E.. K.. aleyhine 20/08/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, haksız eylem sonucu yaralanan dava dışı kamu görevlisine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yasa gereğince ödenen nakdi tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalıdan alınması istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa"nın 3. maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalının sorumluluğunun olay günündeki verilere ve bu bağlamda olay günündeki katsayılara göre belirlenmesi gerekirken, karar gününde yürürlükte bulunan katsayılara göre hesaplanan tutar üzerinden istemin kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir.
b) Davacı idare, davalının meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu baz alarak talepte bulunmuş; mahkemece davalının tam kusurlu olduğu esası ile hüküm kurulmuştur.
2330 sayılı Yasa hükümlerine göre, devlet öncelikle ve ivedilikle yaptığı ödeme ile ilgili olarak, zararlandırıcı eylemin meydana gelmesinde sorumluluğu bulunup bulunmadığını gözetmeden, daha sonra değerlendirme yapılmak ve sorumluluğun kapsamını ve failin kimler olduğunu belirlemek üzere bir bakıma zarar verenin yükümlülüklerini yerine getirmektedir. İşte devlet zarar verenin yükümlülüğü oranında onun yerine geçmek suretiyle ödeme nedeniyle ona dönme hakkını elde edebilmektedir.
Öte yandan, davacı idarenin meydana gelen zarardan 2330 sayılı yasa gereğince, zarar verenin ise Türk Borçlar Kanunu hükümleri kapsamında haksız eylem nedeniyle sorumlu olduklarını kabul etmek gerekir. Dolayısıyla, devletin yaptığı ödemede, zarar verene, kusuru oranında rücu etme hakkının var olduğunun kabulü sorumluluk hukukunun genel bir kuralıdır.
Şu durumda davalının olaydaki kusur durumunun tespit edilmesi ve buna göre ödemesi gerekli olan miktarın hüküm altına alınması gerekirken, kusur oranı belirlenmeksizin tazminatın tamamından sorumluluğuna karar verilmiş bulunması doğru görülmemiş ve bu durum bozmayı gerektirmiştir.
c) Dava dışı polis memuruna, olay nedeniyle 2330 sayılı Yasa uyarınca ödemede bulunulmuştur. Yasa’nın 6. maddesinde, yapılan ödemelerin maddi ve manevi zararların karşılığı olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamından davalı tarafça dava dışı polis memuruna bu olaya istinaden bir takım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davalı tarafından yapılan ödemelerin eldeki davada rücunun kapsamı olarak hesaplanan miktardan düşülmesi gerekir. Mahkemece, bu yönün göz önünde tutulmaması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-a/b/c) numaralı bentlerde gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.