Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20020
Karar No: 2017/5735
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/20020 Esas 2017/5735 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/20020 E.  ,  2017/5735 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı vekili; müvekkilinin kendisine ait işyerini ve maden işletme ruhsatını 26/10/2001 tarihinde davalıya devrettiğini, devralan davalı şirketin elektrik aboneliğini üzerine almadığını, faturaları da ödemediğini, müvekkili hakkında Denizli 2. İcra Müdürlüğünün 2013/3844 Esas sayılı dosyası üzeriden 7.035,43 TL"lik elektrik borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 7.045,00 TL ödeme yaparak hakkında başlatılan icra takibini sona erdirdiğini, davalı şirketin kendilerine ait borcu ödemeye ve elektrik aboneliğini üzerlerine almaya yanaşmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Denizli 9. İcra Müdürlüğünün 2014/2640 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulması kararı verildiğini, davalı şirketin borca itirazının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iş yerini devrettikten sonra borca konu elektrikten hiçbir şekilde yararlanmadığını, davalı şirketin kötü niyetli ve haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek, davalı şirketin itirazının iptaline, %20"den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının maden sahasını 2001 yılında şirketlerine devrettiğini, şirketin bu sahayı fiili olarak 1 yıl gibi bir süre çalıştırdığını, çalıştırdığı süre zarfında tahakkuk eden elektrik faturalarının hepsini ödediğini, davacı tarafın şirkete herhangi bir ihbarda bulunmamış olması nedeniyle fatura borcunun gecikme zammıyla beraber yükselmesine neden olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan yan edim yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı asıl borç ve faiz ve ferilerinden şirketlerinin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, işletme ruhsatı devir sözleşmesinde elektrik borcunun kimin tarafından ödeneceğinin belirtilmediğini, bu nedenle elektrik fatura borçlarından abonenin sorumlu olduğunu ileri sürerek, öncelikle zamanaşımından ve bu mümkün değilse davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı haksız olarak bu davayı açtığı için %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Kale İcra Müdürlüğünün 2014/340 Esas sayılı dosyasındaki itirazın 475,00 TL için iptali 6.570,00 TL"lik kısım için itirazın reddine, davacı tarafın borcunun davalı tarafça bilinmesi mümkün olmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Uyuşmazlık, elektrik abonesi olan davacının, ödediği elektrik bedelinin, fiili kullanıcıya rücu için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
    İşin esasına geçmeden önce, davaya bakmakla görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
    Temyize konu dava ve dayanağı icra takibi, 6335 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK"nın 4. ve 5. maddelerinin yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır.
    Anılan Yasanın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır... Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
    Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
    Eldeki dosyada ise, dosya içerisindeki belgelerden, davacının işyerine ilişkin abonelik türünün ticarethane olduğunun anlaşılması karşısında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre davacının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir olarak kabulü halinde davalının da Ticaret şirketi niteliği ile tacir sayılacağından her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olarak açılan iş bu davada uyuşmazlık ticari mahiyette kabul edilerek, uyuşmazlığın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisinde olduğu kabul edilir.
    Hal böyle olunca; Tarafların tacir sayılması halinde ise mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, öncelikle yargı yerinde ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6100 sayılı HMK"nun 297/1-a maddesi uyarınca da kararın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerekir.
    Davacının tacir sayılmaması halinde ise davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi