5. Ceza Dairesi 2013/2100 E. , 2014/9889 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2010/338259
MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2009
NUMARASI : 2008/738 Esas, 2009/661 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar A.. K.. ve S.. G.."un yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, olay günü polis memurları tarafından sanıkların polis merkezine götürüldüğü sırada sanık Murat"ın görevlilere hitaben "siz kimsiniz, siz bizi alamazsınız, siz ne yapıyorsunuz, gidin buradan" diyerek defalarca bağırdığı ve cadde üzerinde bulunan esnafları galeyana getirip etrafına topladığı iddia edilen olayda, direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarına vücut veren davranışların ne olduğu kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle bu sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Sanık A.. K.."ün S.. G.."a ""arabanı çekeceksin lan şerefsiz ""diyerek hakaret ettiği, bunun üzerine S.. G.."un yine hakaret ederek Adem"e yumruk attığı akabinde olayların geliştiğinin mahkemece kabul edilmesi ve Selahattin ile S.."ın M.."ın kardeşi ve yeğeni olduğunun anlaşılması karşısında; TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekip gerekmediğini karar yerinde tartışılmaması, Kabule göre de,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, işledikleri kabul edilen kasten yaralama suçlarıyla meydana getirdikleri somut maddi bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, daha önce işledikleri kasıtlı bir suç bulunmadığı belirtilerek cezaları ertelenen sanıkların kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "...müştekilerin zararları giderilmediğinden..." şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar Adem ve Serdal hakkında hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.