8. Hukuk Dairesi 2013/9081 E. , 2014/1214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/1750-2013/321
N.. A.. ile Hasımsız aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının reddine dair İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.03.2013 gün ve 1750/3211 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, mirasbırakanı H. A."un kredi çekerek yüklü miktarda borç altına girdiğini, bu nedenle, terekesinin borca batık olduğunu, borca batık bir terekenin varlığı halinde mirasın reddi bakımından hak düşürücü ve zaman aşımı süresi işlemeyeceğini açıklayarak, mirasın hükmen reddi kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Karar süresi içinde davacı tarafından, mirasın hükmen reddi davasında üç aylık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddine ilişkindir. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. md. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça; yani, zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman, murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir.
Bilindiği üzere ve kural olarak HUMK"nun 74,76 ve HMK"nun 33. maddesine göre olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir (HMK.m.33). Dava dilekçesi içeriğine ve dava dilekçesine ekli İstanbul 5. icra Dairesi"nin 2012/23123 Esas sayılı ilamsız takiplerde ödeme emrine göre dava, ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK.605/2 m.). Gerek 743 sayılı Medeni Kanun"da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak ve özellikle 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1).
Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu durumda dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış niteleme ve değerlendirme sonucunda süreye tabi olmayan mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın süre yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.