16. Hukuk Dairesi 2021/1058 E. , 2021/1626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğü"nce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca re"sen yapılan düzeltme işlemi sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında ve tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan 1027 parsel sayılı 3.875,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2.785,291 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan 1026 parsel sayılı 5.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 5.025,267 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adlarına kayıtlı bulunan 1025 parsel sayılı 10.799,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 11.471,596 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine, düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, sınırının yanlış belirlendiği, eksikliğin davalılara ait 1026 ve 1025 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatasının düzeltilmesi mümkün olup, düzeltme işlemi ile, kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılması mümkün bulunmamaktadır. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir.
Mahkemece, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporuna göre Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan Kadastro Kanunu 41. madde düzeltmesinin uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlara ait tesis kadastro paftası ve ölçü krokisi, varsa tesis kadastrosu haritasında değişiklik yapan ifraz haritaları, ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri, varsa taşınmazlara ilişkin mahkeme ilamları ve eki olan haritalar ve çekişmeli taşınmazlara ait tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmemiş ve iptali istenen düzeltme işleminin hukuka uygunluğu yöntemince denetlenmemiştir. Hükme esas fen bilirkişi raporunda ise taşınmaza ait tesis kadastrosu ölçü ve sınır krokisi, halihazır zeminin fiili durumu, düzeltme kararına esas sınırlar çakıştırılmamış, sınırlar kroki üzerinde gösterilmek suretiyle düzeltme kararının uygun olduğu yönünde görüş bildirmekle yetinilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bu rapor, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. madde uygulamasına ilişkin "Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin "Yönetmelik hükümlerine de uygun bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, keşifte uygulanması zorunlu bulunan denetime veri teşkil edecek, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, çekişmeli taşınmazlara ait ölçü krokisi, çizelgesi ve hava fotoğrafları, ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli ve bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve en az bir tanesi harita mühendisi olmak üzere 3 kişilik fen bilirkişi kurulu ile taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılmalı; yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli ve teknik bilirkişi kurulundan, düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işleminin denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişi kurulu raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "düzeltme işlemi ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile düzeltme haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmaz ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazın zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve düzeltme haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, neden ileri geldiği hususu bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, bu surette uyuşmazlığın teknik hatadan mı kaynaklı olduğu, yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu kesin olarak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.