14. Ceza Dairesi 2014/9904 E. , 2015/2579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu kişisel verilerin kaydedilmesi kabul edilerek bu suç ile diğer atılı suçlardan mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümleri sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 11.02.2015 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Mustafa Çolak hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün dava evrakı incelenerek 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık hakkında kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince:
5237 sayılı TCK.nın 135. maddesinde düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun maddi konusunu oluşturan “Kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri, adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlâki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği, TCK.nın 134. maddesinde öngörülen suçun konusunu oluşturan özel hayat kavramının ise, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını oluşturduğu, dava konusu olayda sanığın, katılanla cinsel ilişkiye girdikleri sırada katılanın rızasına hilafen görüntüleri kayda alıp, daha sonra bu görüntüyü bulundurması eyleminin, tamamen katılanın özel yaşamıyla ilgili hususu ihlal niteliği taşıdığı ve sanığın 5237 sayılı TCK.nın 134/1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkûmiyeti gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün ceza miktarı ile kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.