Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18648 Esas 2017/5720 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18648
Karar No: 2017/5720
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18648 Esas 2017/5720 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/18648 E.  ,  2017/5720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dilekçesi ile; İstanbul Gümrük Müdürlüğünde 2004 yılından 2008 yılı Ağustos ayına kadar görev yapan personele ödenen sosyal yardımlardan gelir ve damga vergisinin eksik kesildiğinin tespit edildiğini, kişi borcu olarak adlandırılan bu borcun davalı tarafından ödenmesi konusunda kendisine tebligat yapılmış ise de, davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını iddia ederek; 3.593,88 TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davalının davacı kurumda çalıştığı dönemde Gümrük Yönetmeliğinin 284/c. Maddesi uyarınca sosyal yardımlar adı altında yapılan ödemelerin gelir vergisi matrahına dâhil edilerek vergilendirilmediği gerekçesi ile geçmişe dönük olarak gelir vergisi tahakkuk ettirilip davalıdan istendiği, bu paranın davalı adına Vergi Dairesi"ne yatırıldığı hususunun ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının davacı aleyhine zenginleşmesinin söz konusu olmadığı, davacı idarenin vergi tarh ve tahsil yetkisinin de bulunmadığı gerekçesiyle; davanın, aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir.
    Dava konusu fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

    TBK. md. 77/1"e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. md. 79 ve 80"de "aynen geri verme ilkesi”ne göre düzenlenmiştir.
    Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
    Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.
    HGK"nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; ödemenin şart tasarrufa dayanmadığı göz önüne alınarak, davacının davaya konu eksik vergi kesintisi nedeniyle davalıya yaptığı fazla ödeme miktarına ilişkin uzman bilirkişiden yeterli ve denetlenebilir rapor alınmak suretiyle hâsıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.