19. Hukuk Dairesi 2014/18102 E. , 2015/15201 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2012/171-2014/345
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. R.T. ile davalı vek. Av. B.. S.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 31.03.2009 tarihinde beş yıl süreli bayilik sözleşmesi ile 24.04.2009 tarihli protokol düzenlendiği, davalının 24.09.2009 tarihli verdiği taahhütname ile yılda 2000 m³ beyaz ürün almayı taahhüt ettiğini, yine davalının protokol uyarınca en geç 24.05.2009 tarihinde akaryakıt satışına başlaması gerektiği halde gecikmeli olarak müvekkilinden ilk alımını 03.08.2009 tarihinde yaptığını, davalının bayilik sözleşmesinin 2, 4 ve 5. maddelerine aykırı davrandığını, ayrıca beş yıllık süre dolmadan tesisi dava dışı O.T. A.Ş’ye devretmesi sonucu, bayilik lisansını EPDK tarafından iptal edildiğini ve bu suretle akdi ilişkiye haksız olarak son verdiğini, müvekkilince ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, cezai şart, kar mahrumiyeti ve sözleşmeden kaynaklanan diğer alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde sona erdiğini ve protokolde sözleşme süresinin bir yıl olarak belirlendiğini, sözleşmenin buna göre 24.04.2010’da sona erdiğini ve bu süreçte müvekkilinin sözleşmeye aynen uyduğunu, davacının cezai şart alacağının doğmadığını, sözleşme sona erdikten sonra ise müvekkilinin işyerini dava dışı bir kişiye sattığını, davacının teminat mektuplarını nakde çevirerek mal alımından kaynaklı alacaklarını tahsil ettiğini, ayrıca taahhüt edilen miktarda mal alımı yaptığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin beş yıllık süre sona ermeden tesisin dava dışı firmaya devredilmesi ve bayilik lisansının iptal edilmesi suretiyle davalı yanca ihlal edildiği, davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, davacının alacak talebinin kısmen yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazın kısmen iptaline, takibin toplam 289.174,91 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili için devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde 6 farklı kalemle ilgili olarak talepte bulunulmuş, ancak hüküm kurulurken bu taleplerden hangisi hakkında hangi miktarda karar verildiği açıkça ve ayrı ayrı gösterilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 297/2 maddesine göre, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” Mahkemece tesis edilen hüküm anılan yasa hükmüne uygun şekilde oluşturulmadığından bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak bir diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.