1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13045 Karar No: 2015/5366 Karar Tarihi: 13.04.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13045 Esas 2015/5366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı olan kişinin taşınmazda mülkiyet hakkı bulunmadığı ancak tapu kaydında binanın davalıya ait olduğuna ilişkin şerhin yer aldığı kaydedilmiştir. Davalının mutlak elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının payı bakımından dava kabul edilmiştir. Ancak, taşınmazın toplam değeri üzerinden değil, sadece davacının payına isabet eden değer gözetilerek yargılama giderlerine ve harca hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Temyiz itirazı yerinde görülerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, TMK’nın 693/son maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2014/13045 E. , 2015/5366 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının payına el atmanın önlenmesine karar verilmiştir. Çekişme konusu 426 parsel sayılı taşınmazın tapuda davacı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalının taşınmazda mülkiyet hakkının bulunmadığı, ancak tapu kaydında binanın davalıya ait olduğuna ilişkin şerhin yer aldığı kayden sabittir. Bilindiği üzere, şerh davalıya kişisel hak sağlar. Kişisel hakla, ayni hakkın çatışması halinde, ayni hakka üstünlük tanınacağı kuşkusuzdur. Nitekim, mahkemece mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi kural olarak doğrudur. Ancak, bilindiği ve TMK’nın 693/son maddesinde düzenlendiği üzere “ paydaşlardan her biri bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını paydaşları temsilen sağlayabilir”. TMK’nın bu açık hükmü karşısında davalının mutlak elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının payı bakımından davanın kabul edilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu yön bozma gerekçesi yapılmamıştır. Ancak, dava davacının payı oranında kabul edildiğine göre, taşınmazın toplam değeri üzerinden davacının 1/5 payına isabet eden değer gözetilerek harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın tümünün değeri üzerinden yargılama giderlerine ve harca hükmedilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.