Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2459
Karar No: 2014/5074
Karar Tarihi: 02.07.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2459 Esas 2014/5074 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2459 E.  ,  2014/5074 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2013
    NUMARASI : 2011/440-2013/414

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Av. F.. Ş.. gelmiş diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 31.05.1998 tarihli sözleşme uyarınca, eski ünvanı J...Toplu Konut Yapı Kooperatifi olan diğer davalı kooperatif bünyesinde yapılacak J..-2 Projesinde inşa edilecek binalardan 23 blok 1102 numaralı bağımsız bölümün 11.292.270.000,00 TL bedelle müvekkili tarafından satın alınıp bedelinin peşin ve taksitler halinde tam ve eksiksiz olarak ödendiğini ve ödenen bedelin inşaatın yapımında kullanıldığını, ancak davalı kooperatifin yeni yönetiminin davalı şirketten konut satın alan kişileri üyeliğe kabul etmemekte veya yeni üye stasüsünde kabul ederek fazladan ödeme talep ettiğini, davalı kooperatifin konutların diğer davalı şirket tarafından satıldığını, taraflar arasında bu konuda sözleşme olduğunu, müvekkili tarafından yapılan tüm başvurulara rağmen davalı kooperatifin müvekkilini üye olarak kabul etmediğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölüm yönünden bunun mümkün olmaması halinde aynı nitelikli bir daire yönünden müvekkilinin üyeliğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili, müvekkiline bu davada husumet düşmeyeceğini, zira davacının diğer davalı şirket ile sözleşme yaptığını, ayrıca bu sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, bu nedenle geçerli olmadığını, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı"nın gönderdiği talimattan çok daha sonra davacının ileri sürdüğü sözleşmenin imzalandığını, ortaklık kaydının genel kurul tarafından yetkilendirilen yönetim kurulunun görevi olduğunu, davacının sözleşme imzaladığı şirkete karşı dava açması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı J.. Sınai Ürünleri Paz. Ltd. Şti. vekili, davaya konu olan meskenlerin yapımının başlangıçta müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini ve diğer davalı kooperatifin verdiği yetkiye dayalı olarak reklam, pazarlama ve satışının müvekkili şirket tarafından
    yapıldığını ve davacı ile de 31.05.1998 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacının ödemelerini müvekkili şirkete yaptığını, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı"nın yaptığı teftiş sonrası müvekkilinin yaptığı işi sonlandırmak zorunda kaldığını, müvekkili ile sözleşme imzalayan müşterilerle ilgili olarak verilen taahhütlerinin davalı kooperatife geçtiğini, ancak davalı kooperatifin bazı kişileri üyeliğe kabul ettiğini, daha sonra değişen yönetimle birlikte talepleri reddettiğini, müvekkilinin sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirdiğini belirterek, müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davacı ile davalı şirket arasında 31.05.1998 tarihinde adi yazılı şekilde satış sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davacının diğer davalı kooperatife ortaklığına ilişkin bir ibarenin bulunmadığı ve davalı kooperatifin sözleşmede taraf olmadığı, davacının sözleşme uyarınca edimini yerine getirmiş olsa dahi, dava konusu taşınmazın davalı kooperatif adına tescil edildiği, yapılan inceleme sonucu davacının davalı kooperatifle doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, davacının üyelik için davalı kooperatife başvurusunun olmadığı, benzer uyuşmazlıklarda, davaların davalı kooperatif yönünden husumet nedeni ile reddedilip, şirket aleyhine açılan davaların ise alacak talebi yönünden kabul edilip bu kararların Yargıtay denetiminden geçtiği, somut olayda davacının sadece üyeliğinin tespit ve tescilini talep ettiği, alacak talebinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya içeriğinden davalı S.S. .... Gölşehir Toplu Konut Yapı Kooperatifinin ilk ünvanının S.S ... Toplu Konut Yapı Kooperatifi olduğu, dava konusu 1196 ada 1197 parsel sayılı taşınmazın 775 sayılı Yasa gereği 1995 yılında S.S ... Toplu Konut Yapı Kooperatifine tahsis edildiği, inşaatın yapımının da davalı kooperatif tarafından üstlenildiği, davalı kooperatif ile diğer davalı şirket arasında 22.06.1995 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca davalı şirketin diğer davalı kooperatife iştirakçi teminini üstlendiğini ve davalı kooperatifin 26.06.1996 tarihli genel kurulunda hizmet sözleşmesinin onaylandığı anlaşılmaktadır.
    Hizmet sözleşmesi kapsamında davacı ile davalı şirket arasında 31.05.2008 tarihli sabit fiyat garantili konut satış sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca davacının ödemelerde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı ile benzer şekilde daire satın alan bazı kişilerin ortaklığa kabul edildiği, ancak davacının da bulunduğu bir kısım kişilerin ise ortaklığa kabul edilmediği tespit edilmiştir.
    Bu durumda davalılar arasındaki ilişkinin ve davalı şirketin hizmet sözleşmesi ile tahsil ettiği paraların ne şekilde tasarruf edildiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir.
    Mahkemece alınan 12.03.2013 tarihli son bilirkişi kurulu raporunda davacı ile aynı konumda bulunan bazı kişilerin kooperatife üye kaydedildiği ve davalı şirket tarafından davacı gibi konut satın alan kişilerden tahsil edilen paranın kooperatife aktarıldığı ve davalı şirketin kooperatifin temsilcisi gibi hareket ettiği hususları belirtilmiş ise de, açıklanan hususların tartışmasız ve kesin bir şekilde tespiti gerektiği gibi inşaatların yapıldığı tarihteki ortak sayısı ile genel kurul kararı gereğince toplanmasına karar verilen aidatlar ile fiilen gerçekleştirilen tahsilat miktarına göre inşaatların bulundukları seviyelere getirilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılmamış olup, yapılacak araştırmada ortaklardan toplanacak
    aidatlarla bu inşaatın bulunduğu seviyeye getirilmesinin mümkün olup olmadığının anlaşılması ve inşaatın finanmanının davalı şirketçe yapıldığının kanıtlanması halinde davacının da kooperatif varlığı üzerinde hak sahibi olacağı dikkate alınmalıdır. Davalı kooperatif ile diğer davalı şirket arasındaki hukuki sorumluluk bağlantısının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi de dikkate alınarak davalı kooperatifin, davacı ile benzer nitelik taşıyan diğer ortaklarına ne gibi bir uygulama yaptığının da kesin bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir.
    Bu durumda mahkemece, izah edilen hususlar üzerinde durulup, kooperatifler konusunda uzman bilirkişi kurulundan açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi