10. Ceza Dairesi 2016/4 E. , 2016/3275 K.
"İçtihat Metni"
Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (Tüm sanıklar hakkında)
b) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira (sanık M..H..hakkında)
c) Resmi evrakta sahtekarlık (sanık M.. H..hakkında)
Suç Tarihi : 20.04.2015
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz Edenler : Sanıkların müdafileri ile sanıklar S.. F..ve K..
Temyiz incelemesi müdafiinin isteği üzerine sanık M..H.. hakkında duruşmalı, duruşmalı inceleme isteğinin, süresinden sonra olması nedeniyle; 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesinin 1. fıkrası ile 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilen sanık ..ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipleri ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıkların müdafilerinin ve sanıklar S.., F..ve K.."in yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanık M.. H..müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan hapis cezalarının süresi ve tutuklama tarihlerine göre sanıklar F..ve M.. H..akkındaki salıverilme isteklerinin reddine oybirliğiyle; sanık K.. hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik Üye M. İ..Y.."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla 27.10.2016 tarihinde karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI
27.10.2016 tarihinde saat: 14.00"de verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ./..
M.T..Ö.."in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık M.. S.. müdafii Avukat E...Ö.."nın yokluğunda 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(Sanık K..yönünden)
5237 sayılı TCK"nın birinci kitabının ikinci kısmının dördüncü bölümünde "suça iştirak" düzenlenmiş; "fail, azmettirme ve yardım etme" olmak üzere üç iştirak biçimi kabul edilmiştir.
TCK"nın 37. maddesinin 1. fıkrasında "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur" denilerek "fail" tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 39. maddesinde ise, suçun işlenmesine yardım edenin cezasından indirim yapılması öngörülmüş ve "suçun işlenmesine yardım etme" kapsamındaki hareketler "suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde sayılmıştır.
Somut olayda sanığın, TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında seçimlik olarak sayılan hareketlerden herhangi birini gerçekleştirdiğine; bu bağlamda suç konusu uyuşturucu maddenin temini, yüklenmesi, paketlenmesi, taşınması gibi bir fiile katıldığına ya da uyuşturucu maddeye ortak olduğuna ilişkin hiçbir delil bulunmamaktadır. Sabit olan fiili, suç konusu uyuşturucu maddeyi taşıyan diğer sanık S.."in önünden, başka bir araçla giderek (Öncü araçta), yol kontrolü yapmak suretiyle, uyuşturucu maddenin taşınmasına yardım etmekten ibarettir.
Böylece, uyuşturucu madde nakletme suçunun işlenmesine yardım eden sanığın cezasından TCK"nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılmamış olması yasaya aykırıdır.
Açıkladığım nedenlerle; sanık hakkındaki hükmün, sanığın olaydaki konumunun "fail" olmayıp, TCK"nın 39. maddesi kapsamında "yardım eden" olduğu kanısını taşıdığımdan hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşündeyim. 27.10.2016