8. Hukuk Dairesi 2013/9589 E. , 2014/1208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/71-2012/160
M.. Ö.. ile Hazine ve A. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.12.2012 gün ve 71/160 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde aynı mevkide bulunan 364 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında vekil edeni adına tespit ve tescil edildiğini, bölgede B. Baraj Gölü sahasında kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, 364 sayılı parselin bir kısmının da kamulaştırıldığını ancak vekil edenine ait mevkii ve sınırlarını belirlediği alanda ev ve muhtelif meyve ağaçlarının bulunduğunu, bu yeri bahçe olarak kullandığını açıklayarak imar ve ihya ettiği yerler üzerindeki evin ve kayısı ağaçlarının vekil edenine ait olduğunun, tespitine ve tapuya şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürüne dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak, yargılama oturumlarına katılmadığı belirlenmiştir.
Davalı A.Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı ise taşınmaz üzerinde bulunan ev ve meyve bahçesinin davacıya ait olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, davacının taşınmaz üzerinde aralıksız-çekişmesiz 20 yıllık malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunmadığını 15 yıl önce zilyetliğinin başladığını açıklayarak davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından, davanın tapu dışı bırakılan yerler üzerindeki muhdesatın, davacıya aidiyetinin tespiti davası olduğunu, Mahkemece davanın tescil davasıymış gibi nitelendirilerek reddine karar verildiğini belirterek hükmün bozulması isteğinde bulunulmuştur.
Dava dilekçesinin özellikle 3 nolu bendi ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile temyiz dilekçesindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davanın tespit dışı bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan ev ve meyve ağaçlarının aidiyetinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Teknik Bilirkişi T. K.’in 26.06.2012 tarihli raporuna göre krokide A harfiyle gösterilen sulama kuyusu ve bahçe vasfındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit dışı bırakıldığı, 7465,86 m2 niteliğinde bulunduğu, krokide B harfiyle gösterilen yerin ise kargir ev ve kayısı bahçesi olarak kullanıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili, tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümleri üzerinde bulunan ev ve meyve ağaçlarının mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istediğine, B. Barajı nedeniyle kamulaştırma çalışmalarının başladığı ve bu konuda tespitlerin de ilgili kurum tarafından yapıldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığına göre davacının böyle bir davayı açmakta hukuki yararının olduğunun kabulü gerekir. Muhtesat aidiyetinin tespiti davalarında TMK’nun 713/1. fıkrasında öngörülen aralıksız-çekişmesiz malik sıfatıyla 20 yıllık zilyetlik süresi aranmaz. Önemli olan o taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi olup, bu hususunda dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla açıklığa kavuşturulması mümkündür.
O halde Mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda yapılacak araştırma ve inceleme sonucu taşınmaz bölümleri üzerinde muhdesatların davacıya ait olduğunun tespiti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davacının tescil isteği olmadığı halde davanın kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali davası olarak nitelendirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.