Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/3393 Esas 2017/17557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3393
Karar No: 2017/17557
Karar Tarihi: 26.12.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/3393 Esas 2017/17557 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2017/3393 E.  ,  2017/17557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Sanık hakkında mağdurlar ... ve ..."ya karşı kasten yaralama suçu ve yine resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçlarını 31.08.2005; resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarını ise 03.09.2005 tarihinde işlediği olayda, sanığa yüklenen suçların gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, suç tarihleri ile inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/3-4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2) Sanığın üzerine atılı katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan ve yine sanık 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a) Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a-c-son ve 6136 sayılı Kanun"un 13/2. maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek talimat yolu ile savunmasının alınması ve her ne kadar sanık son celse duruşmada hazır bulunmuş ise de; usulüne uygun şekilde kimlik tespiti yapılmadan ve 5271 sayılı CMK"nin 147. maddesindeki hakları hatırlatılmadan, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    b) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5/2. maddesinde yer alan “Bu kanunlarda Türk Ceza Kanununda belirlenen cezalar sistemine uygun değişiklik yapılıncaya kadar, alt veya üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki adli para cezalarında cezanın alt sınırı dörtyüzellimilyon, üst sınırı yüzmilyar Türk Lirası olarak uygulanır.” şeklindeki düzenleme uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesi uyarınca temel adli para cezasının "450 TL" olduğu gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olmayan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 13/2. maddesi uyarınca gün adli para cezası belirlenerek, sanığa 10.000 TL adli para cezası verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    c) Hapis cezaları yönünden Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 26.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.