10. Ceza Dairesi 2015/5498 E. , 2016/3273 K.
"İçtihat Metni"
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihi : 13.01.2015
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz Edenler : Sanıkların müdafileri
Temyiz incelemesi, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii gelmeyen sanık E.. ve diğer sanık hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık E.. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06.02.2013 tarihli 2012/..esas ve 2013/..karar sayılı kararı ile, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 10 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, yükümlülüklerine uymayan sanık hakkında 21.03.2014 tarih ve 2014/...esas ve 2014/.. sayılı kararı ile 10 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, 6545 sayılı Yasa"nın 85. maddesi ile 5320 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 7/2. maddesinde ""Bu kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Türk Ceza Kanunu"nun 191"inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191"inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir."" hükmü getirildiği, buna göre kesinleşmiş olan hükümlerle ilgili olarak uyarlama yapılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmekte olup, denetim süresinde yükümlülüklere ve yasaklara uyduğu taktirde davanın düşmesine hükmolunması ihtimali bulunduğundan, bu mahkûmiyetin tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine,
B) Sanık Ö.. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; sanıkların olay tarihinde birlikte kullandıkları evde ele geçirilen ve İzmir Adli Emanetinin 2015/1188 sırasında bulunan iki adet kareli defterdeki yazıların; uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olarak, eve giren uyuşturucu miktarı ile ilgili kayıtlar olduğu anlaşıldığından; sanığın suç tarihine yakın tarihlerde resmi makamlara el yazısı ile yazıp verdiği belge asıllarının temin edilmesi ve huzurda sanığın yazı örneklerinin alınması, bu belgeler ile defterlerdeki yazılar karşılaştırılarak, bu defterlerdeki yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması; yazıların sanığın eli ürünü olduğunun tespit edilememesi durumunda, aşamasındaki savunmaları ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.