16. Hukuk Dairesi 2021/910 E. , 2021/1625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 108 ada 67, 68, 114 ada 6, 11, 30, 123 ada 30, 131 ada 11, 54, 134 ada 23, 148 ada 2, 150 ada 4, 9, 10, 11, 160 ada 11 parsel sayılı yüzölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, miras payları oranında tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu taşınmazlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazların mirasçılar arasında taksime konu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ...’dan kaldığı yönünde yanlar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde bir taksimin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, mirasçılar arasında yöntemine uygun bir taksimin varlığından söz edilebilmesi, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi koşuluna bağlıdır. Davanın saptanan niteliği ile az yukarıda vurgulanan hukuksal olgular dikkate alındığında, bu konuda yerel mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece, ortak miras bırakan ...’ın terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımıyla yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim neticesinde hangi mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık olarak terekeden hangi menkul ya da gayrimenkullerin verildiği ayrıntılı ve somut şekilde saptanmamış, keşifte dinlenilen bilirkişi ve tanıkların beyanlarının yetersiz, soyut ve gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, ortak miras bırakanın terekesine dahil olup, kadastro sonucunda miras bırakan ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler ile davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, murisin terekesine dahil menkul mallar bulunup bulunmadığı araştırılarak, mevcut ise nitelikleri, adetleri ve değerleri belirlenmeli, mirasçılar arasında aynı nitelikte görülmekte olan davalar varsa, davalar arasında fiili ve hukuki irtibatın varlığı, davalardan biri hakkında verilecek hükmün, aynı nitelikteki diğer davanın sonucunu etkileyeceği göz önüne alınarak dava dosyalarının birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, kök muris ...’ın ölüm gününden sonra terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, edilmiş ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçılara isabet ettiği, diğer mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık menkul ya da gayrimenkul olarak terekeden ne verildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mirasçılar arasında görülüp sonuçlanan ve kesin hükme bağlanan davalar varsa bu davalarda verilen hükümler gözönüne alınmalı, murisin terekesine dahil olan dava dışı taşınmazların tespit tutanakları içeriklerinde paylaşma olgusuna yer verilip verilmediği yönü üzerinde durulmalı, uyuşmazlığın niteliğine göre deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı gözönünde tutulmalı, taksim neticesinde bir mirasçıya miras payına karşılık olarak menkul mal verilmiş ise niteliği ve adedi somut şekilde belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.