6. Hukuk Dairesi 2015/974 E. , 2015/10648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/223-2014/131
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kiracının tahliye borcu olmadığına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Antalya ili Kemer ilçesi 115 ada 20 parsel de kayıtlı taşınmaz üzerinde...Otelcilik ve Turizm A.Ş. adına 49 yıllığına irtifak hakkı tescil edilmiştir. Bu şirketin 4.3.2003 tarihinde iflasına karar verilmesi üzerine parsel üzerindeki irtifak hakkı ve üzerindeki villalar ihale ile 15.5.2009 tarihinde davalı ... Turizm A.Ş. ye satılarak bu şirket adına 11.03.2010 tarihinde 49 yıllığına irtifak hakkı tescil edilmiştir. Davalı şirket ... Turizm A.Ş taşınmazın irtifak hakkını satın aldıktan sonra villalarda oturan davacı A. D. hakkında İİK.nun 135/2 maddesine göre tahliye emri gönderilmesini sağlamıştır. Tahliye emri gönderilmesi üzerine davacı vekili 17.03.2011 tarihli dava dilekçesinde ihale ile satılan 115 ada 20 parsel üzerinde bulunan 44 adet villadan “ f blok 24 “ nolu villayı önceki malik ...Otelcilik Ve Turizm A,Ş ile müvekkili arasında 24.07.2001 tarihli mülk kullanım sözleşmesi imzalandığını, o tarihlerden beri villaları kesintisiz kullandığını, 9.3.2009 tarihli açık artırma şartnamesinde açıkca 44 villanın eşyalı olarak kullanıldığının tesbit edildiğini, davalı şirketin açık artırma ilanını görerek ihaleye o şekilde girip aldığını, davalı şirketin tek yetkilisi H. G.’nun da aynı yerde villası olup komşu olduklarını, H. G.’nun başından beri müvekkilinin burada hak sahibi olduğunu bildiğini, davacının kiracılığının iflastan ve satıştan öncesine dayandığını, davacının tahliyesinin istenmesinin mümkün olmadığını belirterek taşınmazda müvekkilinin fuzuli şagil olmadığının ve tüm tesislerde kullanma hakkının bulunduğunun ve tahliye etmek zorunda bulunmadığının tespitini istemiştir. Davacı delil olarak 24.07.2001 tarihli önceki malikle yapılan 99 yıllık mülk kullanma sözleşmesine dayanmıştır. Taşınmazın satılması halinde taşınmazda oturan kiracı hacizden önceki bir tarihte kiracı olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını İİK.nun 135/2 maddesinde belirtildiği şekilde resmi belgelerle ispat etmesi gerekir. Ancak taşınmaz alıcısının başından beri kiracı olduğunu bildiğini ve kiracılığını kabul ettiğini iddia ediyorsa bu iddiasını genel mahkemede açacağı menfi tesbit davasında tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabilir. Davacı dava dilekçesinde davalı şirket sahibi ve yetkilisi olan H. G.’nun da aynı yerde villası olduğunu ve komşuluk yaptıklarını başından beri kiracı olduğunu bildiğini belirtmiş, davalı taraf buna karşı çıkmamıştır. Öte yandan 9.3.2009 tarihli açık artırma suretiyle gayrimenkul ve irtifak hakkının satış ilanında 20 sayılı parsel üzerinde bulunan 44 adet villanın tamamına yakınının yabancılar tarafından irtifak hakkı süresince kiralandığı ve fiilen eşyalı olarak kullanıldıkları tespit edilmiştir. Davalı şirketin temsilcisinin H. G. olup aynı yerde 2.8.1999 düzenleme tarihli 99 yıllık mülk kullanma sözleşmesi bulunduğu ve davalı şirket adına ihaleye şirket temsilcisi olarak H. G.’nun girdiği anlaşılmaktadır. Uzun süre kiracılarla komşuluk yapan şirket temsilcisi H. G. ihale şartnamesinde yabancı kişilerin kiracı olduğunu bilerek ihaleye girip satın aldığına göre hacizden önce davalı şirketin burada davacının kiracı olarak oturduğunu bildiğinin kabulü gerekir. Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonunda davacının, hacizden ve satıştan önce dava konusu taşınmazda kiracı olduğu ve bu durumun davalı tarafça bilindiği kanıtlanmış olmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.