Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6951
Karar No: 2019/1584
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6951 Esas 2019/1584 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/6951 E.  ,  2019/1584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 340 ada 1 parselde kayıtlı taşımazın 40.000 TL değere sahip olduğunu açıklayarak bu arsaya ilişkin 20.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, arsayı almak için bireysel kredi çektiğini, aylık 1025 TL taksidini ödediğini, davaya konu taşınmazın bedelinin tamamını kendisinin verdiğini, arsayı 38.000 TL"ye aldığını, fakat maliyetinin kredi faiziyle birlikte 45.000 TL olduğunu açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın evlilik içinde satıldığı, tasfiyeye en yakın tarihteki sürüm değerinin yarısı oranında katılma alacağı olduğu, fakat davacının ıslahı bulunmadığı gerekçesiyle, taleple bağlı kalarak 20.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davalı vekilinin davaya konu taşınmazın davalı tarafından kredi çekmek suretiyle alındığına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katılma alacağı talebine yöneliktir.
    Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK"nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.
    Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur.
    Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun krediyle ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri mal varlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; eşler, 04.03.2007 tarihinde evlenmiş, 22.08.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202). Tasfiyeye konu 340 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.03.2011 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki güncel değerinin yarısı üzerinden katılma alacağına hükmedilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Davalının, davaya konu taşınmazın edinimi sırasında kredi kullandığını iddia ettiği, 16.04.2015 havale tarihli delil dilekçesi ekinde, HSBC bankasından 02.03.2011 tarihinde 30.000 TL bedelli, 36 ay vadeli bireysel kredi kullandığına ilişkin kredi ödeme planını sunduğu, sunulan ödeme planına göre 14 taksitin ödemesinin, boşanma dava tarihi sonrasına sarktığı, kredi kullanım tarihi ile taşınmazın edinim tarihlerinin birbirine yakın olması, bir kısım davalı tanıklarının da taşınmazın ediniminde kredi kullanıldığını beyan etmeleri birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu taşınmazın edinimi sırasında davalının, kredi kullandığının kabulü gerekir. Buna göre, davaya konu taşınmazın bedelinin bir kısmının kredi ile karşılandığı kabul edilerek, krediye ilişkin tüm belgelerin ilgili bankadan istenilmesi ve yukarda bahsedilen Dairenin ilke ve uygulamaları doğrultusunda, gerektiğinde bilirkişi marifetiyle hesaplama yapılarak katılma alacağının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi