Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/972
Karar No: 2020/1042
Karar Tarihi: 16.12.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/972 Esas 2020/1042 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen \"cezai işlemin iptali\" davasından kaynaklanan bozma kararı üzerine direnme yoluyla verilen bir kararın bozulması ile ilgilidir. Hukuk Genel Kurulu, yapılan incelemenin ardından, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesindeki sebeplere uygun olmayan karar düzeltme istemlerinin reddedilmesine, ayrıca karar düzeltme isteyenlerden 450 TL para cezasının alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine karar vermiştir. Harçlar Kanunu'na göre eksik yatırılan harçın talep eden tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca ön sorun olarak belirtilen davalı kuruma fatura edilen sahte reçete bedelinin sahteliğe iştirak etmediği çekişmesiz olan davacı eczanenin Kurumdan olan alacaklarının mahsup suretiyle tahsil edilip edilemeyeceği konusunda da görüş belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi, Harçlar Kanunu'nun 15, 28/a, 32 ve 33 maddeleri ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 302. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2018/972 E.  ,  2020/1042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasındaki “cezai işlemin iptali” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.06.2013 tarihli, 2013/282 E., 2013/422 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 06.06.2018 tarihli, 2017/13-1984 E., 2018/1172 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi her iki taraf vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçeler, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,
    Aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 450TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
    Harçlar Kanunu uyarınca eksik yatırılan 38,50TL harcın karar düzeltme talep eden davacıdan alınmasına, 16.12.2020 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.





    KARŞI OY

    1. Sözleşmeye aykırılık iddiası ile tesis edilen cezai işlemin istemi ile açılan davada davalı kuruma fatura edilen sahte reçete bedelinin sahteliğe iştirak etmediği çekişmesiz olan davacı eczanenin Kurumdan olan alacaklarının mahsup suretiyle tahsil etmesinin mümkün olup olmadığı konusundaki uyuşmazlıkta, ön sorun olarak “Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilam harcının yeterli olup olmadığı, böyle bir davanın kısmî dava olarak açılması ve ıslah yapılmak suretiyle dava değerinin arttırılması hâlinde ıslah edilen miktar için nispi karar ve ilam harcının tamamlanması gerekip gerekmediği ayrıca; bu tür bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde alacağın sonradan belirlenen miktarı için nispi karar ve ilam harcının tamamlanmasının gerekip gerekmediği” görüşülmüş ve çoğunluk görüşü ile Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” kuralı nispi ve karar ilâmının tamamlanması gerektiği gerekçesi ile ön sorun olduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararı Hukuk Genel Kurulunun çoğunluk görüşü ile bozulmuş ve davacı tarafın karar düzeltme talebi üzerine de çoğunluk görüş ile aynı gerekçe kabul edilerek karar düzeltme istemi reddedilmiştir.
    2. Çoğunluk görüşü ile ulaşılan sonuç aşağıda ayrıntılı açıklamalar belirtileceği gibi özellikle usul ekonomisi ilkesi, 6100 sayılı HMK.’un 302, Harçlar Kanunu’nun 13, değişen 28. ve 33 maddelerinin 32. madde ile birlikte değerlendirildiğinde isabetli olmadığı görüşündeyiz. Zira;
    3. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 30’uncu maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi, Anayasal dayanağı olan bir ilke olup 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141’inci maddesinin dördüncü bendinde davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğuna açıkça işaret edilmiştir (Y.HGK. 27.06.2018, gün ve 2018/19-468 E, 2018/1257 K).
    4. Harçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre ise “Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev"i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır”. Görüldüğü gibi işlemin türü ve içeriği, harcın maktu olmasını da etkilemektedir.
    5. Diğer taraftan aynı kanunun değişen 28/a maddesine göre “Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez”. Paralel düzenleme 6100 sayılı HMK.’un 302. maddesinde düzenlenmiş ve “Tarafların, harcının ödenmiş olup olmamasına bakılmaksızın ilamı her zaman alabilecekleri (1. fıkra) ve bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği” açıkça ifade edilirken, 3. fıkrada “2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu dâhil, diğer kanunların bu maddeye aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı” belirtilmiştir.
    6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, özellikle yargılama giderleri ve bu kapsamda harçlar konusunda tüm sorumluluğu başvurana yüklemenin, mahkemeye erişim hakkının ihlal edeceğine, haklı bir amaç gütmeyen ve başvurulan yollar ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmayan sınırlamanın AİHS’nin 6. maddesi ile uyumlu olmayacağına, mülkiyet hakkını da ihlal edeceğine karar vermiştir (26.06.2007 gün ve 25321/02 başvuru nolu Ülger/Türkiye kararı).
    7. Keza Anayasa Mahkemesi Harçlar Kanunu’nun değiştirilmeden önceki 28. maddesini iptal ederken, “Anayasanın 36. maddesinde ifade edilen hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının sadece yargı mercileri önünden davacı ve davalı olarak iddia ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı elde etmeyi de kapsadığını, dava açarken peşin harcı ödeyen ancak nispi harca tabi davalarda işin niteliği gereği dava sonuna bırakılan bakiye harçtan yasal olarak sorumlu olmadığı mahkeme kararı ile belirlenen davacıya sorumlusu olmadığı bir harcın tahsili koşulu ile ilamın verilmesinin hak arama özgürlüğünü engelleyici nitelik taşıdığını” belirtmiştir (14.01.2010 gün ve 2009/27 E, 2010/9 K. RG. 17.03.2010, sayı: 27524).
    8. Anayasa Mahkemesi Harçlar Kanunu’nun 32. maddesinde hüküm altına alınan “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” kuralının iptali istemi aynı kararda reddetmiş ise de daha sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’un 302. maddesi ile çelişir hâle gelmiştir. Zira anılan 32. madde uygulamada hükmün temyiz edilmesine ve icraya konulmasına engel nitelik taşımaktadır. Bu şekildeki uygulama ile 6100 sayılı HMK.’un 302. maddesi ile çeliştiğinden, 302/3 madde uyarınca dikkate alınmaması gerekir.
    9. Davalısı harçtan muaf olan davalarda, davacının davada haklı bulunması hâlinde davalıdan harç tahsil edilemeyeceğinden davacının yatırdığı peşin harç kendisine iade edilecek; davayı kaybetmesi hâlinde ise alınacak harç en fazla maktu harç miktarı kadar olacaktır.
    10. Hâl böyle olunca dava niteliği gereği nispi harca tabi olsa dahi bu özel durum gereği kararın verilmesi ile doğacak ve alınabilecek olan harç miktarı ancak maktu harç miktarı kadar olabileceği için başta alınacak harç miktarı da maktu harç olmalıdır. Sonuçta, davalısı harçtan muaf olan davalarda hükmedilebilecek nispi karar ve ilâm harcı bulunmadığından, peşin karar ve ilâm harcının alınmasına da yasal olanak bulunmamaktadır. Böyle bir durumda maktu harç dışında nispi harç alınması, sonra karar ile ilgilisine iade kararı şeklinde hüküm kurulması, usul ekonomisi ve ucuzluk ilkesi ile Harçlar Kanunu’nun 15, 28, 33 ve 6100 sayılı HMK.’un 302. maddelerine aykırı olacaktır. Zira bu davada davalının harçtan muaf olması, işlemin nevi ve mahiyeti gereği sadece maktu harç alınmasını gerektirir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.11.2010 tarih, Esas: 2010/10-550, Karar: 2010/561 sayılı kararı).
    11. Açılan bu dava kural olarak nispi harca tabi olmakla birlikte davalısı harçtan muaf olduğundan dava sonunda davanın reddi hâlinde dahi alınması gereken harç maktu olup; alınabilecek nispi karar ve ilâm harcı bulunmamakta; bu nedenle peşin harcın da 1/4 nispi harç değil sonuçta hükmedilebilecek olan maktu harç olması gerekmektedir. Bu nedenle peşin alınabilecek olan en fazla harç, maktu harç miktarıdır. Davacıya yüklenmesi olanaklı olmayan ve ilam aşamasında tamamlama harcının alınması gerekmediğinden, sayın çoğunluğun ön sorun kabul ederek harç yönünden bozma görüşüne katılınmamıştır.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi