9. Hukuk Dairesi 2013/11110 E. , 2015/8591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş akdini feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1. Davacının hak kazandığı toplam yıllık ücretli izin 130 gün olup, 91 kullandığı izni mahsup edildiğinde kalan izni 39 gün için yıllık ücretli izin hesaplanması gerekirken, 91 gün üzerinden hesaplanması hatalı ise de davalı temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Taraflar arasında tazminat ve alacaklara esas alınması gereken ücret miktarı tartışmalıdır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta eczanede kalfa olarak çalışan davacı 1.750,00 TL net ücretle çalıştığını, davalı ise asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece emsal araştırma yapılmasına ve kalfanın asgari ücret ile 1.200,00 TL civarında ücret alacağı belirtilmesine rağmen, bilirkişi hesap raporunda asgari ücretle hesaplanan tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmıştır. Davalı işyerinde kalfa olarak 8 yıldan fazla çalışan davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Meslek odasından 1.200,00 TL net ücret alabileceği belirtildiğine göre bu ücret üzerinden hesaplanacak tazminat ve alacakların hüküm altına alınması dosya içeriğine uygun düşecektir. Kalfa olan ve uzun süreli çalışan davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü ile bu ücret göre hesaplanan tazminat ve alacakların hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.