3. Hukuk Dairesi 2017/1986 E. , 2017/5672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili;....Mahallesinde bulunan 11479 parsel nolu Hazine adına kayıtlı taşınmazın 14.06.2007 tarihli kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiraya verildiğini, 13.06.2008 tarihinde kira süresinin sona ermesi üzerine 19.06.2008 tarihli yazı ile taşınmazın tahliyesinin istendiğini, davalının kira süresinin 10 yıl uzatılması istemiyle İdareye başvurduğunu ancak kira bedeli konusunda anlaşma sağlanamaması üzerine davalının taşınmazı 30.09.2011 tarihinde tahliye ettiğini, sözleşmenin 14. maddesinde kira süresinin sona ermesinden sonra taşınmazın İdareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1"i oranındaki cezanın itirazsız olarak ödeneceği hükmünün bulunduğunu, İdarenin 13.10.2008 tarihli raporuyla tespit edilen yıllık 240.000,00-TL kira bedeli baz alınarak kira süresinin bitim tarihinden tahliye tarihine kadar geçen süre için hesaplanan 728.502,00-TL"nin talep edilmesi üzerine 280.154,31-TL"nin yatırıldığını, 36.000,00-TL geçici teminatın mahsup edilmesiyle kullanım bedelinin 316.154,31-TL kısmının tahsil edildiğini, kalan 412.347,69-TL"nin ödemesinin yazılı olarak istenmesine rağmen ödenmemesi üzerine....23. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6610 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin haksız itirazla durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ; kira süresinin 13.06.2008 tarihinde sona ermesi ve İdarece tahliyesinin istenmesi üzerine kira süresinin 10 yıl uzatılması talebinde bulunulduğunu, talebin uygun bulunarak müvekkilinin taşınmazı kullanmasına izin verildiğini, 3 yıl geçtikten sonra 20.09.2011 tarihinde yıllık kira bedelinin 240.000,00-TL olarak tespit edildiğinin kendisine bildirilmesi üzerine 30.09.2011 tarihinde taşınmazı boşalttığını, 14.06.2007 tarihli sözleşme ile belirlenmiş olan yıllık 82.000,00-TL kira bedeli esas alınarak ve sözleşmedeki yazılı oranlarda artış uygulanmak suretiyle 13.10.2008-30.09.2011 arası tarihler için 280.154,31-TL ödeme yapıldığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ; Davacı İdare"nin, davalıyı fuzuli şagil kabul etmeyip fuzuli şagiller için uygulanması gereken prosedürü uygulamadığını , davalının kullanımına ses çıkartmayan , davalının bu yeri kullanmasına göz yuman davacının daha sonradan sözleşmenin cezai şartına dayanarak bu maddenin uygulanması yönündeki talebinin, taşınmazı iyi niyetle kullanan davalıya uygulanmaması gerektiği ; Taşınmazın kullanım bedeli olarak tespit edilen bedelden yapılan ödemeler mahsubu sonucunda davalının davacıya 12.751,69 TL asıl alacak ve 380,45 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile.... 23 İcra Dairesi"nin 2012/6610 sayılı takip dosyasında takibin 12.751,69 TL asıl alacak ve 380,45 TL işlemiş faiz açısından devamına ,fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde ile tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına alındığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Taraflar arasında düzenlenen ve hükme esas alınan 14.06.2007 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan dükkan olarak kullanılmak üzere davacıya 2886 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ihale ile kiraya verilmiştir. Sözleşmenin hususi şartlarının 10. maddesinde "" kiracının , kira süresinin bitiminde derhal , sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorunda olduğu aksi halde kiracının tahliyesinin 2886 sayılı Yasa"nın 75. maddesine göre sağlanacağı "" , 14. maddesinde ise " kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1" i oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceği " düzenlemesine yer verilmiştir. Kira sözleşmesinin 14. maddesindeki bu hüküm, T.B.K"nin 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamandan yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu durumda mahkemece , kira sözleşmesinin 2886 sayılı Yasa"nın 75. maddesi gereğince süre bitimi itibariyle sona erdiği ve sözleşmenin 14. maddesinde yer alan taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1" i oranında cezanın uygulanacağına ilişkin hükmün gözetilerek alacak miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.