14. Hukuk Dairesi 2015/6068 E. , 2016/10963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.08.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
1-Davalı ..."a, dava dilekçesi bizzat kalemde tebliğ edilmiş;....Mahallesi .... sitesi gönül apartmanı Blok Kat 3 No: 7..... adresine gönderilen gerekçeli karar ise muhatap tanınmadığından iade edildikten sonra muhatabın adresten ayrıldığı yeni adresinin de bulunamadığı belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edimiştir.
2-Davalı .....ya gerekçeli karar TK 21/1 e göre yapılmış tebligat parçasına haber verilen en yakın komşusunun imzadan imtina edip etmediği açıkça yazılmamıştır.
Yapılan işlemler 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21 ve 35. maddesi; Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29, 30 ve 31 maddesi hükümlerine uygun değildir.
Tebligat Kanununun 21. maddesine göre "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün olduğunca en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.
Bu maddeye göre yapılacak tebligatta tebliğ memurunun izleyeceği yolu gösteren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesi ise;
"1- 21, 22, 23, 25, 26 ve 27"nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.
2- Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır" hükmünü içermektedir.
Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır."
Ayrıca Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 2. fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi (davacı) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Buna göre İlk defa bildirilen adresin muhatabın(davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu"nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılamaz.
Somut olayda davalı ..."un, MERNİS adresine kayıtlı adres araştırılması yapılmadan, gerekçeli kararın, daha önce usulüne uygun tebligat yapılamayan adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi ve davalı ..... TK 21/1 e göre yaplan gerekçeli karar tebligatı haber verilen en yakın komşusunun imzadan imtina edip etmediği hususu açıkça yazılmadığından usulüne uygun değildir.
Bu nedenle mahkemece, davalı .....ya gerekçeli kararın tebliği ve davalı ..."un, MERNİS adresi araştırılarak bu adrese gerekçeli kararın Tebligat Kanunundaki son değişiklikler de dikkate alınarak 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nu ve tebligat kanunun uygulanmasına dair yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği sağlanarak, yasal temyiz süresinin beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 29.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.