12. Ceza Dairesi 2016/3012 E. , 2018/7586 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 51/1-3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında, deprem nedeniyle ağır hasar oluşan tescilsiz yapıyı, Kütahya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 05/12/2009 tarih ve 231 sayılı kararı ile tescilli 2. grup korunması gerekli kültür varlığının üzerine yıktığı, ayrıca, tescilli yapının taşıyıcılarının alt bölümlerinde, yıkılmaya neden olabilecek müdahalelerde bulunduğu iddiası ile dava açılmış ise de; sanığın ve hakkında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen iş makinesi operatörü ..."ın aşamalardaki beyanlarında, olay günü, tescilsiz binayı yukarıdan yıkmak için dolgu malzemesi ile iş makinesinin hareket edeceği yer doldurulmak suretiyle hazırlık yaptıklarını, bu esnada yıkılmak istenen binanın yan tarafa doğru yatarak tarihi binanın üzerine yıkıldığını, henüz yıkıma başlamadan gerçekleşen olayda, tarihi binaya zarar verme hususunda kasti bir hareketlerinin bulunmadığını beyan ettikleri, kültür varlığı binanın, Koruma Bölge Kurulunun 05/12/2009 tarih ve 231 sayılı kararı ile tescilinden önce maliki tarafından yıkılmak istendiği, bu konuda Simav Belediyesince 19/11/2009 tarihli zabıt varakası düzenlenerek yıkımın durdurulduğu dikkate alındığında, Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10/02/2012 tarih ve 297 sayılı kararında sözü edilen “tescilli yapının taşıyıcı alt bölümlerinde binanın yıkılmasına neden olabilecek müdahalelerde bulunma” fiilinin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin şüpheden uzak biçimde ortaya konulamadığı, 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde düzenlenen “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme” suçunun kasten işlenebilecek bir suç olduğu, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, yani taksirle kültür varlığında zarar oluşumuna yol açılması halinin kanunda suç olarak düzenlenmediği, aşamalardaki savunmalarında bilerek tarihi binaya zarar vermediğini beyan eden sanığın, kasıtlı hareketi ile zarar sonucuna sebep olduğuna dair savunmasının aksine delil bulunmadığı anlaşılmakla; atılı suçtan sanık hakkında beraat hükmü tesisi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.