4. Hukuk Dairesi 2019/1716 E. , 2020/390 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-...
Birleşen Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2018/447 esas sayılı dosyası;
Davacı Tasfiye Halinde ...Yapı Kooperatifi vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise kabulüne dair verilen 19/02/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve adli yardım talepli olarakta davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya içeriğinden; davalı ..."un adli yardım talebi ile kararı temyiz ettiği, fakat Dairemizin 24/05/2017 tarih, 2015/9329 esas ve 2017/3194 karar sayılı ilamı ile davalının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmakla bu hususta yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
1-)Davalı ..."un temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-)Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kooperatife ait olan taşınmazın 1999 Yalova depreminde yıkılmasından sonra zarar gören ve kooperatif üyesi olan daire sahipleri tarafından açılan tazminat davası sonucu kooperatifin % 2 kusurlu bulunması nedeniyle Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/342-459 esas ve karar sayılı ilamı uyarınca hükmedilen tazminatı ödemek zorunda kaldığını, alınan bilirkişi raporunda davalıların daha fazla oranlarda kusurlu olduklarının tespit edildiğini belirterek ödenen tazminatın kusurları oranında davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada davalı ... tarafından, kusur oranı ve zarar miktarına göre sorumlu olduğu bedeli aşacak miktarda ödeme yapıldığı, diğer davalı tarafından ise herhangi bir ödemenin yapılmadığı belirtilerek davalı ... yönünden istemin kabulüne, diğer davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinin davalıya 14/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ise 26/12/2018 tarihinde mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı defînde bulunduğu anlaşılmaktadır. Zamanaşımı def’i, ileri süren açısından bir borcu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Bu nedenle de öncelikle ve hadise hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir. Şu hâlde mahkemece davalının zamanaşımı defi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarı (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ..."nın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının reddine ve davalı ... Başkanlığından peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.