19. Hukuk Dairesi 2017/4495 E. , 2019/5030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 2015/1104 esas ve 2016/646 karar sayılı ve 21.09.2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalıya dizel motor ve aksesuarları ile deniz şanzımanı sattığını, bu satıma ilişkin üç adet fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin peşin ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalının fatura bedellerini ödemediğini, bu sebeple davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12487 esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının gemi makinelerini geç teslim ettiğini, bundan dolayı davalının zararı oluştuğunu, peşin değil taksitle ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, ayrıca iki adet fatura aslının davalıya gönderilmediğini, bundan dolayı gemilerin limanda beklediğini, zarar gördüklerini, davacının faturaları TL cinsinden düzenlediğini, görevli mahkemenin Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra davalının davacıya 192.920,00 TL fatura borcu bulunduğu, bu borcun 55.404,50 TL’lik kısmının takipten önce ve 76.584,07 TL’lik kısmının ise takipten sonra takip sırasında ödendiği, halen 75.000,00 TL ödenmemiş borcun bulunduğu gerekçesiyle 75.000,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne ve davacı yararına bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, incelemenin duruşmalı yapıldığı, muhasip bilirkişiden ek rapor alındığı, yapılan yargılamaya göre davalının faturalara ve mal teslimine itiraz etmediği, malların geç teslim edilmiş olduğu yönündeki savunmanın davalı tarafça yazılı delillerle ispat edilemediği, icra takip tarihi itibariyle davacı alacağının 75.000,00 TL olduğu, alacağın likit bulunduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
HMK’nın 353. maddesinin birinci fıkrasının b bendinin 3 nolu alt bendi, “Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemesini, HMK’nın 356. maddesi ise, “353’üncü maddede belirtilen haller dışında inceleme, duruşmalı olarak yapılır. Bu durumda duruşma günü taraflara tebliğ edilir.” düzenlemesini içermektedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından, ilk derece mahkemesinin tahkikatında eksiklik saptanmış ve bunun üzerine duruşma açılarak yeni tahkikat işlemleri yapılmış, ek rapor alınmıştır. Bu şekilde duruşma açılıp yeni tahkikat işlemleri yapılması sebebiyle istinaf mahkemesinin yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca davanın esası hakkında yeniden bir hüküm kurması gerekmektedir. Ancak eldeki temyize konu istinaf kararında bu yönde bir hüküm kurulmamış, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile yetinilmiştir. Bu husus usul ve yasaya aykırı olduğundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2016/214 esas ve 2017/1904 karar sayılı ve 31.05.2017 tarihli kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.