Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9465
Karar No: 2019/1583
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9465 Esas 2019/1583 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/9465 E.  ,  2019/1583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 657 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz için öncelikle muvazaalı satışın iptali ile davalı adına tescilini, olmadığı taktirde katkı payı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiş, dava değerini 100.000 TL olarak göstermiştir.
    Davalı ... vekili, davacının hiç çalışmadığını, davaya konu taşınmazı kendi emeği ve kişisel malları ile aldığını, üçüncü kişiye yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 29.527.75 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline, davalı ... hakkında açılan muvazaalı satışın iptaline yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.

    Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
    Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222).
    Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; eşler, 16.07.2007 tarihinde evlenmiş, 24.09.2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.08.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, davalı bu taşınmazı 16.09.2014 tarihinde 3. kişiye devretmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
    Mahkemece, evlenmeden önce 04.07.2007 tarihinde davalının Akbank hesabına havale edilen 100.000 Euro"nun 68.000"inin davaya konu taşınmazın ediniminde kullanıldığı, 68.000 Euro"nun taşınmazın edinildiği tarihteki TL karşılığının 123.542,40 TL, taşınmazın edinme tarihindeki değerinin ise 165.000 TL olduğu, davalı kadının kişisel malı ile taşınmaza yaptığı katkı oranı ile taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 235.000 TL"nin çarpımı neticesi bulunan 175.944,50 TL"nin davalının kişisel mal miktarı olup, bunun taşınmazın dava tarihindeki değerinden çıkarılmasıyla bulunan 59.055,50 TL"nin artık değer, bunun yarısı olan 29.527,75 TL"nin ise davacı lehine katılma alacağı olduğuna hükmedilmiştir. Mahkemenin, davalının kişisel malı ile davaya konu taşınmazın edinimine katkıda bulunduğuna yönelik kabulü doğru ise de, hesaplama yapılırken davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması doğru değildir. Buna göre, yukarıda açıklanan Daire ilke ve uygulamaları doğrultusunda, davaya konu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken, yazılı şekilde davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri baz alınarak katılma alacağı hesabı doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, davaya konu taşınmazın bozmadan sonra verilecek karar tarihine en yakın güncel sürüm değerini belirleyerek, bu değer üzerinden katılma alacağı hesabı yapmak olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi