Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bedin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı kadın 28.08.2007 tarihinde boşanma davası açmış, davası reddedilerek Yargıtay denetiminden geçerek 14.09.2009"da kesinleşmiştir. Fiili ayrılık döneminde davalı erkeğe yüklenecek bir kusurun varlığı da ispat edilememiştir. İlk boşanma davasını açan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı kadın kusurludur. Mahkemece davalı erkeğin kusurlu olduğunun kabulü ile bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmadığı halde davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı kadın tarafından maddi tazminat isteğide bulunmadığı halde maddi tazminata karar verilmesi doğru değildir (HMK.26.md.). 3-Boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı kadın kusurlu olduğu halde Türk Medeni Kanununun 175. madde koşulları oluşmadığı gözetilmeksizin davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebi dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.06.2015(Salı)