20. Hukuk Dairesi 2015/2994 E. , 2016/668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... mahallesi 333 ada 27 parsel sayılı 8908,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı, taşınmazın 35-40 yıldır zilyet ve tasarrufunda olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4144,48 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı adına, (B) harfi ile gösterilen 2067,15 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 2696,74 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin tespit gibi ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/06/2011 tarih ve 2011/4445 - 8086 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Hükme dayanak alınan orman bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün bir kısmının 1989 tarihli memleket haritasında kısmen çalılık yeşil alanda görüldüğü, üzerinde zeytin ağaçları bulunduğu, teraslama ile eğimin % 5 - 10 olduğu belirtildiğine göre, taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının dikim yolu ile mi yoksa delicelikten aşılanıp aşılanmadığı, aşılanmış ise aşı yaşı ile sayısı, dağılımı, kapalılık derecesi ve gerçek eğimi bilimsel yolla saptanmadığı gibi memleket haritasında çalılık olarak gözüken bölüm de belirlenip tesbit tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zilyetlik süresi değerlendirilmemiş, 1989 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları da incelenmemiştir. Ayrıca, davalı ... 21.08.2008 tarihli cevap dilekçesinde taşınmazın öncesinin de yayla olduğunu ileri sürdüğü halde, bu konuda da bir araştırma yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamayacağı belirtilerek usulünce orman araştırması, yayla araştırması ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ... Beldesinde bulunan 333 ada 27 sayılı parselin fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4144,88 m2"lik bölümünün ... kızı ... adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2067,15 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 2696,74 m2"lik bölümlerin tespit gibi ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından taşınmazın (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/12/2013 gün 2013/3765 - 11574 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediği, hükmüne uyulan bozma kararında önceki bilirkişiler dışında bir orman bilirkişisi ile keşif yapılması gereğine değinilmesine rağmen, mahkemece bu husus gözardı edilerek önceki keşifte görev alan aynı orman bilirkişisi ile keşif yapıldığı, aynı orman bilirkişisi bozma sonrası verdiği 29/01/2013 havale tarihli raporunda, bozma öncesi raporundan farklı olarak temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümü ile ilgili eğiminin %17 olduğu ve 1963 tarihli memleket haritasında tamamının çalılık rumuzlu alanda kaldığını belirttiğini, halbuki bozma öncesi 28/07/2010 havale tarihli raporunda (A) ile gösterilen bölümün eğimini % 5 - 10 olduğunu, taşınmazın bu bölümünün 1964 tarihli memleket haritasında meyve bahçesi rumuzlu alanda gözüktüğünü belirttiğini, bu yönüyle de aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen iki raporun birbirinden farklı ve çelişkili olduğunu, bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamayacağı belirtilerek yeniden orman ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... Beldesinde bulunan 333 ada 27 sayılı parselde, fen bilirkişi İbrahim Uzuner"in 05/08/2014 hâkim havale tarihli raporunda; (A) harfi ile gösterilen 4144,88 m2"lik bölümün ... kızı ... adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2067,15 m2"lik bölüm ile (C) harfi ile gösterilen 2696,74 m2"lik bölümün tespit gibi ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, ... tarafından (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 14.08.1994 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bülümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.