Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1430
Karar No: 2016/10938
Karar Tarihi: 28.12.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1430 Esas 2016/10938 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/1430 E.  ,  2016/10938 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2014 gününde verilen dilekçe ile irtifak haklarının kapsamı ve niteliğinin değiştirilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R

    Dava, irtifak hakkının kapsam ve niteliğinin ışıklık, aydınlanma ve geçit hakkı olarak belirlenmesi ile davalının taşınmazında devam eden inşaatın plan ve projesinin uyarlanması ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, "davacının el atmanın önlenmesi, davalının devam eden inşaatının plan ve projesinin uyarlanmasına yönelik taleplerinin kabulü ile, davalının 7907 ada 5 nolu parsele yapmış olduğu inşaatın, davacıların 7907 ada 4 nolu parselde bulunan binanın doğu cephesinde bulunan pencerelerini kapatacağından, davalının, davacılara ait binanın doğu cephesindeki ışıklık-aydınlanmanın kapatılması yönündeki müdahalesinin önlenmesine ve davalının yaptığı inşaatın plan ve projesinin buna göre düzeltilmesine; davacının geri kalan taleplerinin yerinde bulunmadığından reddine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Davacılar vekili, davacıların kayden maliki oldukları 7907 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine ve komşu aynı ada 5 sayılı parsel aleyhine mevcut geçit irtifakının ilk tesisinde ışıklık, aydınlanma ve geçit irtifakı olarak tescili gerekirken sadece geçit irtifakı olarak kaydedildiğini, bu konudaki düzeltme taleplerinin tapu İdaresince reddedilmiş olup, bunun için idari yargıda dava açacaklarını, anılan irtifak hakkına konu kısımda davacıların binasının girişi ile pencerelerinin bulunduğunu; davalının ise komşu 5 parsel sayılı taşınmazda bina inşaatına başladığını ve belediyenin yeni inşaatın projesi doğrultusunda verdiği ruhsat ile davacıların binasının tüm doğu cephesinin kapanacak olup, zemin katta geçit yolu bırakılıp zeminin üstünden itibaren davacıya ait binaya bitişik olarak inşaata izin verildiğini, bu durumun davacıların yapı kullanma izin belgesi ve tasdikli inşaat projesi ile elde ettikleri kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığını ve davacılara ait binanın doğu cephesindeki tüm pencereleri kapatarak imar ilkelerini ihlal ettiğini, ayrıca bina girişinin olduğu geçit hakkı yolunun genişliğinin 1 metreden 50 santimetreye kadar indirilerek yol kazıldığını ve davacıların evlerine girmekte zorluk çektiklerini ileri sürerek; davacılara ait taşınmaz lehine kurulan irtifak haklarının kapsam ve niteliğinin ışıklık, aydınlanma ve geçit hakkı olarak belirlenmesi ve davacıların kazanılmış hakkı gözetilerek devam eden inşaatın buna göre plan ve projesinin uyarlanması ile anılan inşaat hakkında müdahalenin menine karar verilmesi talepleriyle eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları" başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde de idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklara muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari yargının görev alanı içinde sayılmıştır.
    Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden ışıklık ve aydınlanma irtifak hakkı tesisi ile irtifak hakkına ve komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi yanında davalıya ait taşınmazda yapımına başlanılan inşaata ilişkin proje ve inşaat ruhsatının irtifak hakları ile kazanılmış hakları ihlal ettiği ileri sürülmek suretiyle anılan inşaata ait plan ve proje ile ruhsatının değiştirilmesi istenmiş olup; bilindiği gibi, inşaatlarla ilgili projelerin yapımı ve inşaat ruhsatlarının verilmesi idari merciileri ve idari yargıyı ilgilendirir. Başka bir ifadeyle; yapılar, imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir ve inşaat projelerinin değiştirilmesi ve inşaat ruhsatlarının iptaliyle ilgili davalara bakma görevi idari yargıya aittir.
    Öte yandan; davacıların 7907 ada 4 parsel sayılı taşınmazı imar uygulaması sonrasında satış suretiyle edindikleri, davalının ise aynı ada 5 sayılı imar parselinin maliki olduğu, anılan taşınmazların sicil kayıtlarında 4 parsel (eski 274 parsel) lehine ve 5 parsel (eski 275 parsel) aleyhine planında gösterildiği üzere 1m. genişlik ve 23m. uzunlukta geçit hakkı tesis edildiği, davalının 5 sayılı parselinde mimari projesi yapılmak ve yapı ruhsatı alınmak suretiyle bina inşasına başlanıldığı, binanın bodrum katı yol cephesinin davacılara ait bina ile arasında 1 metre genişlik kalacak şekilde ve binanın zemin ve normal katları ile davalılara ait binanın dış cephesinin ise bitişik nizam olacak şekilde projelendirildiği, geçit hakkının 2 m. yüksekliğinden zemin kat ve normal katların çizildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca, dosyada mevcut İlkadım Belediye Başkanlığı"nın 24.09.2014 tarihli yazısında Bölge İdare Mahkemesinde devam eden bir yargılamadan sözedildiği de görülmektedir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde mülkiyet hakkının içeriği düzenlenmiş olup, "bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir" hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceği belirtilmiştir. Bu doğrultuda aynı yasanın 737. maddesiyle "herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlüdür" şeklinde getirilen hükümle, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmaları düzenlenmiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında  davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Mahkemece bu tür davalarda; somut olayın özelliği, taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçekleri göz önünde tutularak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığı saptanmalı, zararı giderici önlemlerden en uygunu bulunarak, kaçınılmaz müdahaleler yapılmak suretiyle özveriler denkleştirilmelidir. Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplanmalı, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınmalıdır.
    Somut olaya gelince, davacının geçit irtifakına fiili elatma iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi, komşuluk hukuku açısından da hükme yeterli ve elverişli bir soruşturma yapıldığı söylenemez. Hal böyle olunca; davacıların, davalının inşaatının plan ve projenin değiştirilmesine ilişkin istekleriyle ilgili davanın ayrılarak bu talebin yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmesi, elatmanın önlenmesi istemi bakımından ise, Belediyenin anılan yazısında belirtilen Bölge İdare Mahkemesi dosyasının incelenmesi ve gerekirse sonucunun beklenmesi, yine ayrılması gereken projenin değiştirilmesi ve inşaat ruhsatının iptaliyle ilgili davanın neticesinin beklenmesi; davacılar vekilinin dava dilekçesinde sözettiği tapu idaresinin işlemine karşı açtığı idari dava var ise o dosyanın da incelenerek gerekirse sonuçlanmasının beklenilmesi; ayrıca geçit irtifakına konu yere davalının gerek fiili gerekse komşuluk hukuku açısından haksız elatmada
    bulunup bulunmadığının yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi