Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7613 Esas 2016/925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7613
Karar No: 2016/925
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7613 Esas 2016/925 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7613 E.  ,  2016/925 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 11/03/2014 gün ve 2012/45 - 2014/48 sayılı kararı bozan Daire"nin 03/02/2015 gün ve 2014/15189 - 2015/1159 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkiline ait köklü geçmişi bulunan ticaret unvanı ve aynı zamanda tescilli markası olan ""...." ibaresinin davalı tarafından müvekkil şirket markasına ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet yaratacak şekilde kötüniyetli olarak kullanıldığını, daha önce müvekkili şirkette çalışan davalı şirket ortak ve yöneticilerinin sır saklama ve rekabet etmeme taahhütnamesine aykırı davrandıklarını, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermekte olup, mevcut durumun karışıklığa sebebiyet verdiğini, müvekkilinin söz konusu ibareyi tanınmış marka haline getirdiğini belirterek davalı ticaret unvanının sicilden terkinine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve men"ine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkil şirketin ortaklarının babaları ve dolayısıyla kendilerinin dava konusu ibareyi gerek ticaret unvanının asli unsuru gerekse marka olarak yarım asır önce ilk defa kullanmış ve o günden bugüne kadar da fiilen ve aralıksız olarak kullanmakta olduğunu, müvekkilinin "...." ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliğinin bulunduğunu, markanın müvekkili tarafından yurt içinde ve yurt dışında yaygın olarak tanıtıldığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davalının gerçek hak sahipliğinin tespit edilerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
    Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.