4. Ceza Dairesi Esas No: 2014/47556 Karar No: 2019/2910 Karar Tarihi: 26.02.2019
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/47556 Esas 2019/2910 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2014/47556 E. , 2019/2910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, CD çözüm tutanağında da belirtildiği üzere, sanığın, daha önceden aralarında husumet bulunan katılanlara telefonda “...ecelinize mi susadınız siz...” demesi şeklindeki sözlerinde, TCK’nın 43/2. maddesi de gözetilerek, tehdit eyleminin objektif olarak ciddi ve korkutucu nitelikte bulunmasının yeterli olmasına karşın, “ sanığın bu suçu tartışma sırasında öfke ile söylediği, herhangi bir ciddiyetinin bulunmadığı, söylenen sözlerin niteliği, söyleniş şekli ve söylenme ortamı dikkate alındığında, katılanlar üzerinde ciddi korku,kaygı ve panik yaratacak nitelikte olmadığı, sanığın üzerine atılı bu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında beraat kararı verilmesi, 2-Kanıtlar değerlendirildikten sonra sanığın suçunun sabit olduğuna karar verilmesi halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.