Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/3748 Esas 2021/544 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3748
Karar No: 2021/544
Karar Tarihi: 27.01.2021

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/3748 Esas 2021/544 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, suçu işleyen çocuğa yönelik yazılı şekilde hüküm kurulmasının eksik araştırma sonucu olduğu belirtilerek, yerinde görülen temyiz itirazları sonucu kararın bozulması kararı verilmiştir. Kararda, mağdurun yaşı ve doğum durumunun netleştirilmesi gerektiği belirtilirken, suça sürüklenen çocuğun eyleminin cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda da kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı vurgulanmıştır. Kararda, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği de belirtilmiştir.
Kanun maddeleri olarak da kararda, mağdurun yaş tespiti için kemik grafisi ve adli tıp uzmanının görüşünün alınması gerektiği belirtilirken, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini için de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesi ile ilgili hata hükümlerinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Suça sürüklenen çocuğun eyleminin ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturup oluşturmadığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmayışı nedeniyle net bir karar verilemedi

14. Ceza Dairesi 2016/3748 E. , 2021/544 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kayden 05.01.1996 doğumlu olup suç tarihi itibarıyla on dört yaşı içerisinde bulunan mağdureye ait mernis doğum tutanağında doğum şeklinin sağlık personeli ile olduğu belirtilmesine rağmen mağdurenin on yedi yaşında olduğunun bilindiği yönünde savunma yapılması ve tüm dosya içeriği karşısında, mağdurenin resmi kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan da görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanması, resmi kurumda doğduğunun belirlenmesi durumunda ise olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Mağdurenin bakire olduğuna dair doktor raporları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirmek istediğine dair soyut iddia dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdureyi öperek vücudunu okşama şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.