15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8246 Karar No: 2019/10858 Karar Tarihi: 05.11.2019
Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/8246 Esas 2019/10858 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/8246 E. , 2019/10858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma HÜKÜM : TCK’nın 156/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle açılan kamu davası üzerine verilen hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde uzlaştırmanın yöntemi bakımından esaslı bir düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre uzlaştırma işlemleri yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazının bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 05/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY
TCK 156/1 maddesinde düzenlenen Bedelsiz senedi kullanma suçu 02/12/2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi de uzlaşma hükümlerine tabi olup, uzlaşmanın gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilen olayda; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/10/2018 tarih 2018/394-478 sayılı kararında açıklandığı üzere, 6763 sayılı Kanun"un uyuşmazlık konusunu ilgilendiren fıkralarının gerekçesinde; söz konusu yasal değişikliğin uzlaştırmanın yöntemine ilişkin olduğu ve bu değişikliklerle uzlaştırma kurumunun başarısını olumsuz etkileyen sakıncaların giderilmesinin ve bu alanın disipline edilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. CMK"nın 253. maddesinin 18. fıkrasında ise uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kalması hâlinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda soruşturma evresinde sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin sonucu olarak önceki kanun döneminde yapılan ve tamamlanmış olan işlemlerin, sonradan yürürlüğe giren kanun bakımından da geçerliliğini koruyacak olması nedeniyle, usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesi gerekmediğinden, dosyanın esastan incelenerek bir karar verilmesi yerine, sanık hakkında sair yönleri incelenmeden mahkumiyet hükmünün bu nedenle bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.